Gönderi

oʼnun sessizliği, benim sığındığım bir alandı ama konuşmaya başladıktan bir süre sonra gözleri yüzünden her şey sessiz bir çığlığa dönüşüyor ve ben, iki ölü balığı andıran gümüş renkli, camsı söbü nesnelerden bir an önce kurtulmak istiyordum. yal­nız gözleri değil, kımıldamadan durması da rahatsız ediciydi; sarı kafalı bir heykel gibiydi; ara sıra bira bardağını kaldırıp ağzına götüren ve bu eylemi, heykel olmanın doğal bir sonu­cuymuş gibi yapan bu adam, yaşamı konusunda hiçbir ipucu vermiyordu. saçları dökülmemiş bütün sarışın heykeller gibi yaşı yoktu. üstelik gözlerindeki soğuk ölüm, heykelliğine çok yakışıyordu.
·
72 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.