Merhaba sevgili okur, Malum 2022 her ay bir dergi hedefim aksamadan devam ediyor. Yeni dergilerle tanıştım, Ayarsız da onlardan birisi. Daha önce hiç duymamıştım. Beğendim efenim. Tabi ki tüm çalışmaları sevdim diyemem ama genel olarak sevdim. Kapakta “Truman Show” dan bir sahnenin fotoğrafına Oğuzcuğum Atay’dan bir alıntının eklendiğini görünce keyifle aldım. Ağustos ayı boyunca her gün bir ya da iki sayfa okudum. En sevdiğim çalışmalar: Canlı yayında gergin anlar. Arzu’nun bilezikleri nerede? Özgürlük korkusu gerçek despottur (s.6) Bugün mü, yarın mı? (s.15) Ruhu arındıran mucize: Dua… (s.20) Son fidan (s.29) Korkularla yaşıyoruz. (s.33) Elli dokuzuncu gün(s.36) Puanım: 8/10 Herkese keyifli okumalar olsun efenim… *** Alıntılar *** * "Her şeyi duyuyoruz, hiçbir şey bilemiyoruz Olric. Bu duvarlar arasında kapandık kaldık." Oğuz Atay * Hür olmak sorumluluk getiriyor... Hürriyetten uzak durmak konfordur. Sorumlulukları devlet erkine terk ettiğimizde başımız ağrımaz ve rahatımız bozulmaz. * İnsanoğlunun kurnazlığı insanoğlunun bataklığıdır. İnsanoğlu kurnaz olduğunu zanneder. Halbuki insanoğlu ahmaktır. * Korku dağları bürüdükçe vicdanın sesi kısılacaktır. Sessizlik cehennemdir. * "Kimbilir belki de bir gün hatırlaya hatırlaya kendimizi yaratacağız." A. H. Tanpınar * Her yaşlılık, kendi gençliğinin tanrı anlatıcısıdır. * “Bence bir kadın kırk yaşını geçti mi onun için yaş meselesi kalmamış demektir. Onun için her şey gelmiş, geçmiş ve bitmiştir.” * Durdum, sana yol lazımdı ve benimkileri verdim. * Şuraya bak; su gibi akan zaman ve ben. Baş başayız. Aslında hep öyleydi. Şimdi sadece suyun dibi kadar berrak. * Yeryüzündeki insan miktarınca hüzün savma yöntemi mevcuttur. Hepsini birden anlatmaya yedi cilt ansiklopediyle iki kamyon kitap lazımdır. Fakat, en bilinen iki tanesi derdini cemil cümleye anlatıp sohbetin sonunda gazı kaçmış uyduruk bakkal gazozu gibi kalakalmakla mevcut keder yokmuş gibi davranmaktır... Hüzün yokmuş gibi davranıp, tam donanımlı antikorlarla hayata devam etmek mangal gibi yürek ister. * İnsan ilk dünya gününden bu yana tesadüf ettiği baharları güze çevirmesiyle meşhurdur. Lafın özü, gözettikleri ballı bademli dondurma külahın çamura düşünce ne arayanın olur ne soranın. Dondurmayla dondurmanın sahibi haricinde içinde yük edip kederlenen olmaz. * Sevdiği zul gelmezdi zaten insana, dikenli olan sevilmeyendi. * Alışmak, acılar söz konusu olduğunda şüphesiz en güçlü ağrı kesiciydi. Amma bahsi geçen mevzu orta şekerli rutinlere alışmaksa durum tam tersiydi. * Hazreti Yusuf’un duasıymış: Ey her belayı kaldıran, her duayı kabul eden, kırık kalpleri sarıp iyileştiren, her zorluğu kolaylaştıran ve her mazlumun sahibi ve yalnızların teselli edicisi… Ey kendisinden başka ilah olmayan, beni içinde olduğum durumdan kurtar, bunun için bana bir çıkış yolu göster… Muhabbetini kalbime koy ki böylelikle kalbimde senden başka hiçbir düşünce yer kalmasın, senden başka zikir olmasın… Beni her türlü kötülükten koru Allah’ım, bana merhametinle muamele et… Âmin… * “Efem demek yaşamak gül açmadan sormakmış.” Tayfun Öztürk/ Peşisıra Efem’in * Nasıl neşe pozları kesiyorum Allah şahit. Kendimden tiksineceğim artık. İnsan bu kadar üzgünken nasıl bu kadar neşeli görünebilir? Dokunsalar yıkılacağım şimdi ama içime ağlıyorum. * Ömrümüz boyunca bir hayali sevebilir miyiz? * Ölüm, soğuk bir rüzgâr gibi evimize uğramış, ne var ne yok almış götürmüş hayatımızdan ve geriye hatıralardan başka bir şey kalmamış. * En çok senin hüznüne yaprak döküyorum. Senin hüznüne belalar, küfürler bırakıyorum. * Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır. * Yenilgi yenilgi büyüyen bir zafer vardır…Umutla edilen dualarımız, her şeyimizi kaybettiğimizde elimizde kalan son fidanımızdır. Ve bir fidan, her şeyi değiştirebilir. Öyle kapılar açar ki kapanan diğer tüm kapılar için şükür gerekir. Zira kaderin üstünde bir kader vardır… * Kalbimizden geçenleri söylediğimizde ya da içimizden geldiği gibi yaşadığımızda anadan üryan kalmaktan korkarız. * Acemisiyim bu hayatın ya da bu hayat hiç bana göre değil. * İçimde dolmayan bir boşluk var sevgili, sanki her gün, her saat, her dakika olsan dolmayacak bir boşluk, arada açılan görünen ve görünmez mesafelerin sınırına yetişemeyeceğim bir boşluk. İnsan zorda ve darda iken kötü hatıralar da bırakmıyor peşini. Bugün öyle günlerden biri işte. … İnsanın kendisiyle olması güzelliği yanında, kendinden kaçma etkisi de tek vücutta barınır. Bilemedim. Çok karışığım bugün… * “Hayat onu anlamak için harcadığımız bir zaman dilimidir.” Aldanmamak istiyorsanız, işleri, şeyleri tartışırken odak noktasını doğru tespit etmelisiniz.

Ayarsız Dergi - Sayı 78Ayarsız Dergisi · 20225 okunma

·

296 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Hilal