Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Son derece yapay bulduğum ideolojik, dini dogmalarla şekillenmiş bölünmelerde genel tavrım, 'Aman lütfen kimseyi taciz etmeden yaşamak istiyorum. Atatürkçünüz de, Müslümanınız da, Marksistiniz de, başkalarına rahatsızlık verdiğiniz yerden öteye geçmeyiniz. Geçecekseniz de benden uzak durunuz.' Bu konuda ben yalnız değilim. 'Slient majority' denen sessiz çoğunlukta aynı duygularda. Artık mangalda kül bırakmayan, laiklik elden gidiyor diye toplumda terör yaratan Atatürkçülük, her söze Marks, Lenin, kahrolası emperyalist güçler, işçi sınıfının kutsal savaşı filan diye başlayan solculuk ve 'her şey Kuran'da yazılı, başka kitap okumaya gerek yok, İslamın şartlarına göre yaşamazsan 'canını okurum' diyen dinbaz zorbalığa kimse pabuç bırakmıyor. Hatta böyle başlayan yazıları da sonuna kadar okuyan yok. Birinizi okuduk mu hepinizi okumuş oluyoruz sanki. İngilizcede bir söz var: 'What makes you different, also makes you the same' Türkiye'de düşünme metodolojisi defolu sanki. Her şeyi evrensel doğruların dışında algılıyoruz. Bunun sebebi din mi yoksa feodal ilişkiler mi bilemiyorum. Ya da sanayileşme sürecine geç girişimiz mi? Tepeden inme bir garplılaşma telaşı mı? Ne tam anlamıyla Batıya ne de Doğu'ya ait olmamamız mı? (...) Bütünlükten yoksun bir bakışımız var dünyaya. Bunu, üyesi olduğum 68 kuşağında da gördüm...
Sayfa 163 - Mavinin not defteri yayınlarıKitabı okudu
·
84 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.