Öylesine takılmışızki zamanın teleşına, koşturmacasına, işlerine güçlerine... Öylesine yorulmuşuzki, öylesine şikayet eder duruma gelmişisizki... Çiceklerin ve ağaçların o ferah kokusunu, kuşların cıvıltısını, küçük çocukların şen şakrak kahkahasını, her sabah yeni bir başlangıç vadetmek ister gibi açan güneşin sıcaklığını görmez, duymaz ve hissetmez olmuşuz. Kendimizi ne de çok yıpratmışız dünya telaşıyla.