İhsan Oktay Anar'ın Amat adlı kitabını okuduysanız/okuyabildiyseniz, denizcilik terimleri ile ilgili hiçbir sorun yaşamadan bu kitabı okuyabileceksiniz. Bu ilk söyleyeceğim şey olsun. Conrad'ın deniz ve denizcilik üzerinden oluşturduğu bu romanda dalgalarla beraber siz de bir geminin içerisinde sallantılar yaşayacak, boğuşacak belki de tutunmak için düştüğünüz denizde bir tahta parçası arayacaksınız. Denizin tuzlu tadını genizde, burunda hissetmemek elde değil. Narcissus mürettebatının her bir tayfasını o kadar iyi ve güzel tanıyacaksınız ki yakın arkadaşlarınızdan birilerini dahi bulabileceksiniz aralarında. En nihayetinde arayışımız insanlık olduğundan belki siz de James Wait için bir şeyler yapmak isteyeceksiniz. James Wait. Narcissus'un tek siyahi tayfası ve grmi adıyla özdeş bir yapısı var. Gemide mürettebat olmasına rağmrn hastalığını bahane ederek hem çalışmaz hem de kendisine hizmet ettirir diğerlerini. Bununla da kalmaz Wait, hizmette kusur buldu mu azarlamadan durmaz karşıdındakini. James Wait'in siyahi olarak gemiye yazdırılması Conrad'ın siyahilere karşı bir önyargı, antipati beslediğini gösteriyor sanırım. James Wait'in karakteristik özelliğine bakıp diğer çalışanların davranışlarını eleştirebiliriz. Zira kendilerinden bir farkı olmayan bir tayfaya bu kadar hizmet yeter diyerek resti çekebilirsiniz. Mürettebat içerisinde bunu en nihayetinde ancak bir kişi yapınca göreceğiz narsist bir karakterin ölümünü. Conrad açıkçası okunması kolay bir yazar değil. Özellikle Karanlığın Yüreği bu konuda kendini sergiliyor ama Conrad'ın yaşattıkları hissedilmeye değer.

Narcissus'un ZencisiJoseph Conrad · Can Yayınları · 2013187 okunma

·

238 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

H. Ferventis