Abdülhak Hâmit’ten beri Türk şiirinin bu saf, mücerret ve maveraî tefekkür âlem inden uzaklaştığını ve genç bir şairin o âleme doğru tekrar, yepyeni hamleler yaptığını evvelce yaz mıştım. Sahiden, Cahit Sıtkı Beyde yükseklere doğru kendini fırlatmak için hız almanın gerginliği var. Kanatlarının kuvvetini
de bize hissettiriyor. Bu tarafından bakılınca zamanımızın en büyük kabiliyeti olduğuna şüphemiz kalmaz. Çünkü hiç bir şairimizin gözlerinin alabildiği nokta, onunki kadar uzaklarda ve yükseklerde değildir. Fakat bugün bulunduğu nokta ile hedefi arasındaki mesafeye bakıyoruz ve kendimizi biraz daha beklemeye mahkûm görüyoruz. Çok bekletmemesini dilemekten başka bugün söyliyeceğimiz şey yoktur.
Şiirlerden ziyade , sırf Peyami Safa’nın Cahit Sıtkı için yazdığı makale için okunması gereken bir kitap. Makaleyi kitap haricinde de araştırdığınız vakit bulabilirisiniz.