Gönderi

Hasan ve karısı piknik sepetlerini alarak pikniğe gittiler. Karısı dinlenirken,Hasan yürüyüşe çıktı. Yolda bir meyve bahçesinin yanından geçerken, dalından kopan bir şeftali, bahçe duvarının dışında büyümüş olan bir çalının üstüne düştü. Olgunlaşmış ve son derece lezzetli görünüyordu. Haşan bunun, yemek sonrası mükemmel bir tatlı olacağını düşündü. Şeftaliyi karısına götürdü ve onu dilimlemesini istedi, “Bunu sana birisi mi verdi,yoksa satın, mı aldın?" diye sordu karısı. Hasan cevap verdi: "Hayır, onu yolda buldum. Yere düştü, ben de aldım". “Yani bu şeftaliyi sana kimsenin vermediğim ya da satmadığım mı söylüyorsun? Yalnızca onu gördün ve aldın”. “Evet, yolun üstünde yerde duruyordu". Karısı ağlamaya başladı ve ormana koştu. Hasan eve döndüğü zaman, hiç kimsenin karısının eve dönüşünü gelmediğini öğrendi. Birkaç saat sonra, istemeye istemeye kayınpederini görmeye gitti. Hakim daha önceki gelişinden daha da kızgındı. “Sen ikinci sözünü de tutmadın Eline hakim olmayı başaramadın". "Ama şeftali herkesin gelip geçtiği yolda duruyordu” diye kendisini savundu Hasan, “Bunun önemi yok. O şeftaliyi sen yetiştirmelin, satın almadın ve onu hediye olarak da almadın, O senin değildi ki alabilesin”. Hasan yine affedilmesi için yalvardı Bir daha böyle bir hata yapmayacağına söz, verdi ve sonunda karısı eve dönmeyi kabul etti.
Kalp, Nefs ve Ruh
Kalp, Nefs ve Ruh
··
139 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.