Kendi paramızı ödemeliydik, çünkü modern davranış biçimi buydu, ancak parayı erkek arkadaşımıza önceden vermeliydik ki, herkes ödemeyi onun yaptığını görebilsin. Yalnızca otobüs, sinema biletlerinden filan söz ediyorduk, ama daha sonraları, evin bütçesini idare etmek bize düştüğünde, erkeğin her şeyin tek sahibinin o olduğunu anlamasını mutlaka sağlamalıydık. Yanlış hatırlamıyorsam, öğretmen buna erkeklik gururu demişti. Bunun duyduğum en saçma sapan şey olduğunu düşünmüştüm; dünyanın düz olduğu teorisinin toplumsal ilişkilere uyarlanmış haliydi.