Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

408 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Betty, Amerikalı bir kadındır. Amerika’da İranlı doktor Mudi ile tanışır. Mudi, mükemmel bir adamdır. Betty’yi hediyelere ve ilgilere boğar, sevgisini asla eksik etmez. Betty’nin ilk evliliğinden olan Joe ve John’a dahi babalık yapar. Bir süre sonra evlenmeye karar verirler ve kızı Mehtap doğar. Mudi, ara sıra İran politikasıyla ilgilenip yaşadığı ülke Amerika’yı küçümse de bu problemi de çözerler. Bir gün, Mudi’nin hasta yeğeni Mamal tedavi için Amerika’ya gelir ve onların evinde kalır. Mamal, yıkanmaktan nefret eden, pis kokan, ev sahibi Betty olsa da yine de onu hor gören, emirler vermeye çalışan bir insandır. Mamal’ın İran’a dönmeye yakın, Mamal Betty, Mudi ve Mehtap’ı İran’a 2 haftalığına davet eder. Olay da burada başlar. Davetten dolayı Betty huzursuzdur. Aklında ‘İran’a gidince orada kalmak isterse’ diye düşünceler dolaşmaktadır. Bunu kocası Mudi’ye söylediğinde, Mudi Betty’den bir Kuran getirmesini ister ve İran’da kalmayacaklarına dair Kuran’a el basar. İran yolunda dahi Betty çok huzursuzdur. İran’a inmeden önce kocasının dediğini dinleyerek örtünür. Mudi’nin ailesi, vasat bir ailedir. Mudi’nin ablası Emine Bozorg tam bir lanettir. 8 haftada bir yıkanır, evin her bireyi iğrenç kokar, kimse ona Amerikalı olduğu için ilgi ve sevgi göstermez. Betty ve Mehtap’ın tek dileği 2 haftanın çabucak geçmesidir. 2 hafta geçtikten sonra Mudi’nin yeğeni uçak yolculuğu için gerekenleri halletmek için gitmiştir ve bir süre sonra onlara telefon ederek Betty’ye üç gün daha burada olmaları gerektiğini, bazı şeylerin hallolmadığını söyler. Zaten burada Betty bazı şeylerden emin olmuştur. Mudi de bir süre sonra artık İran’da yaşayacaklarını söyledikten sonra hayatları cehenneme dönmüştür. İran’a geldikten sonra iğrenç bir insan olmaya başlayan Mudi, Betty ve Mehtap’a şiddet uygulamakta sakınca görmez. Hatta diğer aile üyeleri şiddete maruz kalan Betty’ye yardım eli uzatmaz, görmezden gelir. Onlara göre kocanın karısına şiddet uygulaması kadar normal bir şey yok. Mudi ve ailesi hayatı zindan etmiştir. İran sokakları da bir o kadar berbattır. Betty, çador adı verilen bir örtüyle örtünmek zorunda. Aksi takdirde sokakta gezinen devriyeler onu tutuklama hakkına sahip. Çorabın bile düşemez. Ayrıca İran’da Irak’la olan bir savaş vardır. Tabii, Irak’a gereken cephaneyi Amerika’nın sağladığını düşünen aile üyeleri Betty’ye laf söylemekten, hor görmekten geri kalmaz. Upuzun yıllar Amerika’da doktorluk yapan, Amerika vatandaşlığı almaya çalışan Mudi bile Betty’ye laf söyler. Betty’nin bu cehennemden kurtulması için tek yolu kızı Mehtap ile kaçmaktır. Bu kitapta bunları okuyoruz. Bu kitap beni o kadar sinirlendirdi ki… Kitap tamamen gerçek yaşam öyküsü. Yazar, başına gelenleri kaleme almış. İran’daki yaşam o kadar iğrenç, o kadar berbat ki… Kadınların hiçbir değeri yok. Kitabın bir bölümünde Mudi Betty’ye “Çok kötü bir kadınsın sen. İyi bir kadın kocasına erkek çocuk doğurur. Bir oğlum olsun istiyorum. Bir kadın daha alacağım.” der. Kadınlar İran’da tamamen mal olarak görülmekte. Karını istediğin kadar dövebilirsin, psikolojik şiddet uygulayabilirsin, bunlar onlar için normal. Ülke zaten berbat. İçimden sürekli ‘Betty ne olur kaç’ diye dua ettim. Bizim ülkemizi de bu berbat ülkeye çevirmek isteyenler var. Kadınlara böyle davranmak isteyen, hatta davrananlar var. Fakat öyle bir dünya yok. Bu ülke, o iğrenç ülkeye hiçbir zaman dönmeyecek. Kadınlar, asla kimsenin kölesi olmayacak. Böyle olmasını uman gerici yobazlara ‘hayallerle yaşayanı gerçeklerle ….’ demek istiyorum, iyi okumalar diliyorum.
Kızım Olmadan Asla
Kızım Olmadan AslaBetty Mahmudi · Sonsuz Kitap Yayınları · 20175,8bin okunma
·
1.993 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.