Gönderi

Zamanı, boş ve dolu olarak tanımlayan batı, üretimin ve çalışmanın dışında kalan zamanı boş zaman olarak algılarken ya da kapitalizmin işine geldiği için insanlara öyle lanse ederken karar verme anımız olan boş zamanı hiçe sayıyor. Yarım ve eksik insanın birincil görevi; otu, böceği, toprağı, yaratılmış olanları incelemektir. Doğuda söğüt ağacının dibinde, günlerce, haftalarca tefekküre dalmış olan insanları "Kaldırım Mühendisi" olarak algılamak, gözden düşürmek kapitalizmin en büyük oyunudur. Batılılar, eksik olanın doğa değil insan olduğunu anlayamadığı için durup dinlenmeden kendilerince icatlar yapıyorlar. Hep çalışmaktan dolayı insanlar geriye gidiyor, makinalar gelişiyor. Sanki Allah'a "Bak, sen bizi biz de bunları yaratıyoruz." der gibiler. Oysa yaratmaktan vazgeçip, Allah'ın yarattığı herhangi bir nesne üstüne düşünebilirsek kovulduğumuz cennete daha büyük bir hızla geri döneceğiz. Tefekkür, anlamaya çalışmaktır. Karar verme aşamasına geçmektir. Eylem, tüm bunlardan sonra gelir. Komik batılılar başa da sona da eylemi koyup hepimizi aptallaştırdı. Kaldırım mühendislerimizin sayısı azaldıkça da ilkelleşmeye devam edeceğiz. Boş zaman; insan olduğumuzu hatırladığımız, doğayla bütünleştiğimiz tek zaman dilimidir. Uygar batı, boş zamanlarımızı tıka basa doldurarak insanlığımızın içini boşaltıyor. Bizler de çalışarak yarattıklarımızı alkışlayıp madalya bekliyoruz. Öyleyse madalyamız olan iki uzun eşek kulağını takdim ediyorum. Batının yarattığı insan tipinden daha iyidir nasıl olsa!
Sayfa 122Kitabı okudu
·
137 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.