Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

352 syf.
7/10 puan verdi
Kitabın en eğlenceli, en ilginç ama aynı zamanda en zor kısmı İncir ile ilgili olan kısmıydı. Bir şeylerin tuhaf evrimsel hikayelerini okumayı her zaman çok ufuk açıcı bulmuşumdur. Farklı bir gezegenden hikayeler gibi, dünya uzaylı hikayeleri ile dolu. Ama İncir ve onun dans ortağı arıların birbirileriyle olan evrimsel çıkar stratejilerinin bu beyin yakıcı karmaşıklığını geçecek başka bir hikaye bilmiyorum. Okurken zorlandım ve birisine anlatmak istesem beceremem, tekrar bi iyice okumam gerekir. Ama okurken oluşan o resim müthiş bir resimdi. Mesela aklıma gelenler şöyle: İncir aslında kendi içine kapanmış bir çiçek. Sıradan çiçekleri polenlemede bir böcek türü sınırlaması yokken, her incir ağacı türünün sadece tek bir polenleyicisi var. Onun dışındakilerinin girişi yasak. İncirin minik girişi sadece tek bir arı türünün girişine uygun ve içeri girerken arının kanatlarını geri dönüşsüz bir şekilde kopuyor. Karman çorman bir çiçek bahçesi olan incirin içinde, arıya benzemeyen, kanattan yoksun doğmuş erkek arılar dişi için birbirine pusu kurup öldürüyor. İncirin hemen dışında dişinin çıkmasını bekleyen ve bu sefer gerçekten arıya benzeyen "diğer" erkek arılar var. Yani tek tür içinde bir dişi ve iki çeşit erkek var. İncirin kapısından giremeyen ama kabuğunu delerek içeri bebelerini bırakan başka tip arı ve o oluşan delikten kendi bebelerini bırakmaya çalışan daha küçük başka arılar var. İnciri polenlemede en iyi arı genlerini test eden, "sahte" incirleriyle arıyı "simülasyona" sokan çakal incir ağacı. Normalde polenyeci böcekler çiçeklerin üzerinde nektarlanıp kafayı bulurken çiçeğin polenleri, falanı filanı üstlerine yapışır. Ama incire giren arıcık için durum bu değil. O, vücudundaki minik polen sepetçiklerini kendisi bile isteye polenle dolduruyor, uçuyor ve diğer dişi incire girip kendi elleriyle inciri pollenliyor teker teker. Bak şu Darwin'in işine. Aslında çok ilginç ve aşırı ayrıntılı da işte anlatamıyorum... Okuyalı çok oldu :) Kitabın girişinde de bahsedildiği gibi sanat tarihinde incirin bir çok sembolik anlamı var. Ve bundan bir kitap bile çıkar. Ama sanat tarihindeki tüm bu incir tasvirleri, tüm bu incir anlamları, incir hikayeleri vs, hepsi, incirin gerçek hikayesinin yanında aşırı derede sığ ve basit kalıyor. Sanat dünyası, üstüne konuştuğu, destanlar yazdığı şeyler hakkında birazcık gerçek bilgiye sahip olsa ortaya neler çıkardı kim bilir. İnsanın yaratıcılığı doğal dünyanın evrimsel muhteşemliğinin yanında onlarca kez sönük kalıyor. Ve incir gerçekten de buna güzel bir örnek. Bana kalırsa kitabın başlangıcındaki ve sonundaki, sanat dünyasından gelen ve bilimi takip etmeyi gereksiz görenlere verilen bu "incir" ayarı, kitabın diğer bölümlerinden çok daha önemliydi. İyi okumalar.
Olasılıksızlık Dağına Tırmanmak
Olasılıksızlık Dağına TırmanmakRichard Dawkins · Kuzey Yayınları · 2011182 okunma
141 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.