Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Kendimi fazlasıyla yorgun hissediyorum. Sanki şiddetli bir trafik kazasından sağ kurtulmuşum gibi. Bedenimde bir şey yok diyorum soranlara, ruhum hasarlı o kırgın diyorum. Ama sanki bedenimde zarar görmüş gibi, üzerime bir yük koymuşlarda ben kalkmaya çalıştıkça o da üstüme düşüyor gibi. Gibileri daha çok sıralayabilirim. Şöyle iken böyle böyle iken şöyle diye. Gerek var mı bu kadar açıklamaya inanın bilmiyorum. Oldum olası hayatımın neresinde hangi konumunda olursa olsun, insanlara açıklama yapmayı kendime hep bir görev bildim işte. Değer mi, değmez mi demeden. Yeni yeni farkına varıyorum fazlaca verdiğim tavizlerin, kendimden verdiğim ödünlerin. Ben hep açıklama yaptım, ben hep düzeltmek için sorunların üstüne gitmek istedim. Çünkü yaşadıkça anladım, halının altına süpürülen her toz zerresi hayatımın bir yerinde çelme taktı bana. Ertelenen, ötelenen her şey zamanı geldiğinde, canınızı yakıyor. Geride bıraktım deyip devam etmeyin. Onlar zamanlarının gelmesini bekliyorlar. Beklenmedik zamanlarda kendilerini hatırlatıyorlar ve o zaman neden çözüme kavuşturmadığınız konusunda sizi pişmanlığa sokuyorlar. Belki düzelir belki iyileşir belki unutulur, yine de devam edilmeli diye sakın hayatınızı, kendinizi belkilere sığdırmayın. Düzelmiyor. Değişmiyor. Aksine daha da kötüye gidiyor. Verdiğiniz her tavizde sizi daha da aşağı çekiyor.Belki de uzattıkça daha çok kapılıyor daha çok körleşiyorsunuz. İnsan vazgeçmeyi, ben artık pes ettim demeyi nasıl anlatır? Hangi kelime bu durumu daha iyi açıklar. İnanın bilmiyorum. Tek hissettiğim birbirine iki tezatlıkta olan fiillerin arasında sıkışan bir yüreğe sahibim. Nasıl açıklasam. Sevmiyorum diyemem mesela ama seviyorum desem de yalan söylemiş olurum. Öyle işte… Şimdi bunu bütün filler için düşünün. Zor değil mi? Çıkmazdayım anlayacağınız. Bir yandan sihirli değnekle her şey çözülecekmiş gibi bir yandan da sanki ölünceye dek yüreğimi kemiren bu acı devam edecekmiş gibi. Ben bunca tezatlık silsilesi içinde vazgeçmeyi anlatmaya çalışıyorum. Ama sanırım kilit kelime “alışkanlık”. İnsan alıştığı her şeyin esiri bir yerde. Bu esareti kırmak için önce karar vermeli ve sağlam duruş sergilemeli insan. Biraz zaman alsa da şimdilik sessizlik içinde ve yalnız olmam dışında sıkıntım yok. Kendimi kendim telkin ede ede alıştıklarımdan vazgeçmeye çalışıyorum.
·
546 görüntüleme
Bu yorum görüntülenemiyor
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.