Senegalli, Galyalı atalarının gözlerini yaşartıyorsun, üşümüşsün ve Fransa için ölüyorsun. Peşin sıra anlatılan budalalılığın haddi hesabı yok, toprağına çöreklenmiş küçük beyaz adam seni bolca dövmeyi de ihmal etmeden, karısından uzak tutuyor. Diyorlar ki koştura koştura karnını deştirmeye gitmekten zevk alıp, mutlu oluyormuşsun; sen, sana güya iyiliğin için kendi dinini, şarabını ve verem mikrobunu dayatana minnettar, ona yardım etmekten haz duyan “koca çocuk”.