Gönderi

Toplumsal yaşamı, sunduğu hâkimiyet ideolojileriyle (mitoloji, din, felsefe ve bilim) düzenleyen, ağırlıklı olarak toplumsal erkeklik olgusudur. Kendi doğasına yabancılaşarak toplumsal doğaya da sunduğu hâkimiyet ideolojileriyle aynı yabancılaşmayı yaşatma gayretkeşliğini gösteren bu olgu, egemen zihniyet haline gelerek, toplumsal dokuya bulaştırdığı iktidar virüsüyle yaşamı ilmek ilmek örmüştür. İktidar kurumlaşması olan devletin topluma, insanın doğaya ve insanlar arası ilişkilerde de erkeğin kadına karşı hakimiyet ve sınırsız tahakküm "hakkı"nın olduğu, olgulaşmış bir algı olarak bu çarpık örülüşün sonucudur...
·
152 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.