Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

184 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Fatma Aliye Hanım türk edebiyatının ilk kadın romancısı. 17 yaşında evlendikten sonra eşinin engel olması sebebiyle kitaplardan bir süre uzak kalsa da çok iyi düzeyde fransızca bilmesinden dolayı 1889'da çeviri yapmaya, 1890'lı yıllardan itibaren de kendi eserlerini yazmaya başlamıştır. Birçok esere imza atan yazar romanlarında genellikle çalışan, para kazanan, erkeğe ihtiyaç duymayan, kendi ayakları üzerinde durabilen, modern ve güçlü kadın kahramanlar yaratmıştır. Bu kitabında çok az erkek karaktere yer vermis. Kadınları genelde tek başına yaşayan, başının çaresine bakabilen, bir erkeğe muhtaç olmadan geçimini sağlayan karakterlerdir. Çok az olan erkeklerden de şulenin dayısı bir istisnaydı sadece. Kitabın konusuna gelirsek; #spoileriçerir!! Memleketinde çiftçilik yapan hayati efendi aynı zamanda ticari işlerle de uğraştığı için sık sık istanbul'a gelir. Istanbul'a geldiği bir gün yine binnaz adında bir cariyeyi kendine eş olarak alır. Binnazdan refet adında bir kızı olur. Ancak hayati beyin başka eşleri ve çocukları da vardır. Onlar binnazı ve refeti istemezler. Bir süre sonra refetin babası ölünce akrabalarının da eziyetlerine dayanamayan binnaz refeti de alıp Istanbul'a akrabalarının yanına gider ama onlar da binnazı ve refeti istemeyince o eve misafir olarak gidip gelen 45 50 yaşlarındaki mürüvvet hanım hallerine acır ve onlara sahip çıkar. Bu arada yeterince beslenemediği için refet güçten iyice düşmüştü. Mürüvvet hanımın evinde yaşamaya başlayan binnaz ve refet bir zaman sonra kendi evinin yemeğini pişirir, çamaşırını yıkayıp, diğer hizmetlerini de görürse onları para vermeye gücü olmadığı için boğaz tokluğuna birlikte yaşamalarını ister. Binnaz aynı zamanda çamaşıra gidiyordu az da olsa kazandığı parayla refeti birkaç ay sonra mektebe verdi. Refet çok çalışkan, azimli, dersi tek alışta kavrayan, zeki bir kızdı. Mektepten sonra darülmuallimata da gidip öğretmen olmak istiyordu. Refetin muallimatta yakınlık duyduğu şule adında bir arkadaşı vardı. Şule de annesi ile yaşayan refet gibi sıkıntılarından bahsederek kendini acındırmak ve bu şekilde yardım dilenmek isteyenlerden değildi ancak refet kadar gururlu da değildi. Şulenin de annesi ölünce refet ve binnaz ile yaşamaya başladı. Dayısının gönderdiği az bir parayla destek oluyordu onlara. Birgün binnaz çalışmaktan hasta oldu. Iyi beslenmesi, ilaçlarını vaktinde ve tam alması gerekiyordu. Refetin muallimattan zengin bir arkadaşı olan şahapın yardımıyla doktor ve ilaç işini de hallettiler. Ancak binnazın durumu iyiye gitmiyordu. Refetin tek isteği çektikleri onca sıkıntıdan sonra okulu bitirmek ve annesini istediği gibi yaşatmaktı. Ve refet mezun oldu. Refet sınıfın birincisi şule ise ikincisi olmuştu. Binnaz kızının mezun olduğunu görmüş ancak öğretmenliğini göremeyecekti. 2 gün sonra da öldü. Artık refete tüm emekleri heba olmuş, ne kazanmanın ne de öğretmenliğin lüzumu kalmamış gibi geliyordu. Fakat zaman geçip de açlığını duyduğunda yaşadığı müddetçe kazanmanın ne kadar da önemli ve ihtiyaç olduğunu hissediyordu. Bir süre sonra mektepte açılan öğretmenlik kadrolarından refet ve şule gitmek istedikleri yeri seçtiler. Şule dayısının yanına gidecekti, refetin ise seçtiği yer bir hayli uzaktı.. #alıntılar Herkese kendini sevdirmenin, herkes tarafından hürmet görmenin yalnız güzellikle olmayıp, çalışmakla, kazanmakla, öğrenmek ve ilim bilmekle de olacağını göstermek istiyorum. Ben doğrudan doğruya kalbimden gelen heves ve arzunun zorlamalarıyla hareket etmem. O zorlamalara hiç yüz vermem. Onu beynimin hükmüne bırakırım. Işte orada kabul ve makbul olan şeyle hareket ederim. Uygun görülmeyeni yine geldiği yere, yani kalbime iade ederim. Onları geldikleri yere tıkmaya çalışıp bastırırım. Ama kalbim bundan ezilecekmis. Ne zararı var? Sonra da onun acılarını, sızlamalarını çekerim!
Refet
RefetFatma Aliye Hanım · İthaki Yayınları · 20214,525 okunma
·
446 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.