Gönderi

Hegel bize her şeyde Sonucu ona götüren (ve onu "oluşturan") gelişmeden ayırmamayı öğretmişti. Felsefel girişim de düşünümsel uğrak üzerinde durmak, Tin'in Görüngübilimi'nin bu büyük düşüncesini kavramakta yardımcı olabilir. Ama, insanın ve dünyasının aynı zamanda hem özüretimi (auto-production) ve hem de özbilinci (auto consience), yani Gerçekliğin "yaratılış" ve bilgisi olan Sonucu unutmak mı gerekir? Düşünümsel ilerlemenin Heidegger'in sözünü ettiği o "hiçbir yere götürmeyen yollar" dan mı yapılması gerekir?
·
184 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.