Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

265 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Sultan Hamid Düşerken
II. Meşrutiyet’in ilanından II. Abdülhamid’in tahttan indirilişine değin geçen toplumsal ve si- yasal olayları ele alan Sultan Hamid Düşerken, başarılı bir tarihsel roman örneği sayılmaktadır. Yapıt 1976 yılında Kemal Bekir tarafından Düşüş adıyla oyunlaştırılmıştır. Kitaba biraz ön yargılı başladığımı söyleyebilirim. Eser, akıcı bir roman fakat biraz ilerleyene kadar kitabın içine bir türlü giremedim. İlk birkaç bölümü tekrar tekrar okudum. Bunda belki de kitabın yoğun ve ağır dili de etkilidir. Normalde okuduğum kitapların dili böyle olmadığından olsa gerek kitabın temposuna ayak uydurmakta biraz geciktiğimi hissettim. Kitaba başladığında benim gibi hisseden okurlar olmuş mudur veya olur mu bilmem ama biraz sabredip ilerledikçe kitap sizi konunun içine çekiyor ve hikâyenin akıp gittiğinin farkına varıyorsunuz. Kitabın anlatım dilinden bahsetmişken yazar tüm eserlerinde aynı ağır dili kullanır. Bu konu ile ilgili Varlık Dergisi’ni beraber kurduğu arkadaşı Yaşar Nabi Nayır, Nahid Sırrı Örik hakkında şunları söyler: “Ömrünün bir kısmı Fransa’da geçtiği ve Türkçe bilgisi kitabi olduğu için koyu bir Osmanlıca ile yazıp konuşmaktan çok haz ederdi. Sonraları bu tutumunu vazgeçemediği bir huy haline getirerek bile bile çağına aykırı düşen bir dille yazmayı sürdürdü.” Kitap konu olarak yıllardır iktidarda olan Sultan Abdülhamid’in son yıllarını, paşalığı elinden alınacak korkusu yaşayan Mehmet Şehabettin Paşayı, kızı Nimet’i ve İttihat ve Terakki Cemiyeti mensuplarından Binbaşı Şefik Bey’in etrafında gelişen olayları ele alıyor. Okuyucuları başarılı kurgusu ve karakterlerin etrafında gelişen olay örgüsü ile sürükleyici bir dönemin içine çekiyor. Kendinizi zaman zaman romanın içinde görünmez bir izleyici olarak Nimet ve babası Mehmet Şehabettin Paşa’nın yanında, konaklarında misafir olmuş gibi hissedebilirsiniz. Behçet Kemal Çağlar bu kitap için yazdığı yazısında “Gerçekle hayali bu kadar iç içe kaynaştıran bir esere az rastlanır.” demiştir. Roman, İkinci Meşrutiyet ve 31 Mart Vakası üzerinden ilerler. Sultan Hamid’in paşalara bir telgrafı okuması ve onlarla görüşmesiyle başlar. Mehmet Şehabettin Paşa konağa döner ve olan biteni kızıyla paylaşır. Eskiden cariyesi sonra eşi olan İzzet Hanımefendi ile muhabbeti, kızıyla olduğu gibi sıkı değildir. Paşa, Nimet ile konuşmalarından sonra onun yönlendirmeleri ile hareket eder. Paşanın ve kızı Nimet’in ihtiraslarının kurbanı Binbaşı Şefik Bey olur. Şefik Bey, Nimet’e âşık olur. Nimet bu evlilik karşısında iki şart koşar. Şartları Şefik tarafından kabul edilir. 80 küsur yaşlarındaki Mehmet Şehabettin Paşa, kızı evlendikten kısa bir süre sonra vefat eder. Nimet babasından sonra Şefik’i de kendi ihtirasları uğruna sürekli yönlendirir ve avucunun içine alır. Şefik’in askerlikten bakanlığa geçtikten ve evlendikten sonraki değişimi arkadaşları tarafından fark edilir. Öyle ki cemiyetten arkadaşları ile bir tartışmasından sonra arkadaşlarından Talat “Paşa kızı oğlanın ahlakını bozdu. Şefik’i bir nezarete geçirsek ‘Sadrazam olmalısın!’ diye tutturacak!” diye dert yanar ve sonradan haklı da çıkar. 31 Mart Vakası’nda ve o sırada yaşanan olaylardan sonra Nimet, yine Şefik üzerinden son kozlarını oynar. Fakat her şey sarpa sarmıştır ve artık sonuç değişmez. Şefik de Nimet de ayrı bilinmezliklere doğru yol alır ve roman sona erer. Eserde, olaylar roman karakterleri üzerine kurulup anlatılması sebebiyle o dönemi farklı bir gözden okuma imkânı sunuyor. Kitap hakkında daha fazla ayrıntı vermeden, kesinlikle okumanızı tavsiye ederek bitiriyorum. Başarılı bir tarihsel roman örneği sayılan bu roman; tarih kitaplarını, romanlarını, öykülerini, bu konuları sevenler için zevkli bir okuma olacaktır. Keyifli okumalar dilerim.
Sultan Hamid Düşerken
Sultan Hamid Düşerken
Sultan Hamid Düşerken
Sultan Hamid DüşerkenNahid Sırrı Örik · Oğlak Yayıncılık · 2017395 okunma
·
130 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.