Christopher Pike'ın Türkçeye çevrilmiş bütün kitaplarını okuduğumdan mütevellit kalemine bir hayli hakimim artık. Öyle ki yazarını bilmeseydim bile "bu kitabı Pike yazmış" diyebilirdim, o kadar imza bir stili var...
Kızıl kraliçe bana yer yer Thirst serisini anımsattı. Ana karakterler birbirinden çok farklıymış gibi görünse de