Önceden şunu belirtmeliyim ki ben Türk edebiyatı klasiklerini okuyamayan birisiyim. Yani çok okumaya çalıştım ama çok okumayı yarım bıraktığım kitap vardır.
Eylül'e gelirsek de bitirebilmemin iki nedeni var:
1.Yazarın kaleminin güzelliği.
2.Arkadaşlarımla beraber okuyor olmam.
Kitabın okuma zevki yüksekti. Hoş ve kalbe güzel gelen bir dili vardı. Onun dışında karakterler diğer Türk edebiyatı klasiklerinde olduğu gibi açıkçası. Necib karakteri hep aynı şeyleri zırvalıyordu (Ona karşı büyük bir öfkem var.). Süreyya bu hikâyede harcanan mı oldu emin değilim. Suad da ne dediğini bilmeyen biri.
Yazarın diğer kitaplarını da okumayı düşünüyorum. Siz de benim gibi Türk edebiyatından bir şeyler okumakta zorlanıyorsanız Eylül'e bir şans verebilirsiniz bence.