Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Gönderi

mademoiselle noir
Adı Madam Siyah’tı. Şarkı bir kadının hikayesini anlatıyordu. Bu kadın Rapunzel masalının yazıldığı dönemde yaşamış, saçları da tıpkı Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Rivayete göre, bu kadının Rapunzel’den etraflıca ayrılan bazı özellikleri varmış. Bir kere saçları ipek gibi sapsarı değil, siyahmış. Yüzünde hilal şeklindeki kaşları Rapunzel’in aksine kapkaraymış. Giyinişi bir prenses yerine herhangi bir sıradan insandan bile daha aşağı imiş. Kıyafetlerini hep siyah seçermiş. Teni soluk ve hep mutsuz görünürmüş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmış, o yüzden ne derse desin anlaşılmazmış. Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetleri ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Ardından başına öyle trajik olaylar gelmiş ki, döneminden yıllarca sonra bile, dillerde hüzünlü bir hikaye olarak anlatılmış. Ta ki bir gün Madam Siyah’ın hayatını şiirleştirene kadar… Tabi günümüzde de şiir bir şarkıya dönüştürülmüş. Parçada kadının yaşadıkları şiirsel bir dille yumuşatarak anlatılmış. Rapunzel’in yazıldığı dönemde yaşamış olan Madam Siyah, masalların gerçek dünya ile ne kadar zıt düştüğünü bir kez daha göstermiş. Masallar, süslü anlatılarla uyuyanların daha da uyuması için anlatılmış; basit, şaşalı ve gösterişli ninniler gibidir. Bu ninnilerin büyüsüne kapılan o dönemin insanları, her zaman olduğu gibi güzelliğin kusursuzluk olduğuna kanaat getirerek Rapunzel’i benimsemiş. Gel gelelim Madam Siyah bu tanımlara tamamen zıt düştüğünden ötürü aşağılanmış, hatta canına kast edilmiş. ‘İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar kimin normal kimin anormal, kimin düzgün kimin garip olduğuna, kimin akıllı kimin aptal olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar her şeyi bildiklerini sanır ve hep konuşurlar. Bazen onlar konuşmasalar bile bakışları konuşur. Bazen bakışları da susar yazdıkları konuşur. Bazen her şey susar, herkes gider, yapayalnız kalırsın ve seni yapayalnız bir başına bıraktıkları karanlık bile onların konuşma şeklidir aslında. Sana yapayalnız kalman gerektiğini söylemek için seni bir başına bırakıp giderler.’ ‘İnsanlar farklı olan şeyleri sevmezler ve hatta onları dışlamak isterler, dünyadan silmek isterler. Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. Onlara farklı, anormal, garip ya da korkunç gelen birinin yok olmasını bile dileyebilirler. Sevgi ise bu dünyayı kurtarabilecek tek duygudur, sevgiyi kategorilere ayıramazsınız. Dünyayı sevmek her şeyi sevmektir, dünyayı sevmek kendini sevmektir.’ “Siyahı sevdiğini söyleyip karanlıktan korkuyorsun. Bir şeyin iyisini gördükten sonra kötüsünü görünce ona katlanamıyorsun. Hayata kötüyü görerek başlarsanız her şeye saygı duyuyorsunuz. Hayata karanlık başlayıp sonradan siyahlaş.” ~ youtu.be/m9l6eBOOJrI
·
64 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.