Bir günde okuyup bitirdiğim su gibi akıcı, yer yer hüzünlü yer yer tebessüm eden bir kitaptı. Hepimizin kısmen bildiği ama belki de hiçbir zaman empati kuramadıgımız bir dönemin yakın tanıgı, otobiyografik bir sekilde yasadıklarını anlatmıs. Bu nedenle kitap her ne kadar tarihi veya roman gibi görünse de bence ciddi sekilde psikoloji-sosyoloji türündedir. empati yaptıran, toplumların alıgısına ışık tutan, gercekci ögütlerle okuyucusuna umut asılayan bir eser. hayatın bazı bedeller odenerek anlamlandıgı okuyucuya öyle iyi yediriliyor ki yazarın rolü gercekten anlam kazanıyor. bence okunmalı ve yazarın dünya görüşü örnek alınmalı, tavsiye edilir.