Nâbî’den şöyle tadı-tuzu yerinde bir beyt daha:
Alınmaz zevk-ı câm-ı vasl bî-hamyâze-i hicrân Alan firkat-keşândır lezzetin vakt-i mülâkâtın
[Ayrılık acısı çekmeyen kavuşmanın lezzetini nasıl idrak etsin? Acıkmadan yemeğin lezzeti, susamadıkça suyun kıymeti bilinir mi?]