hayatımda ilk kez birisi bana
"kendine çok dikkat et" dedi.
anlamış onun kalbini taşıdığımı herhalde...
rastgele,
yürürken aklına geleyim
sızlasın için...
zaman sen olmayınca geçmiyor,
sen olunca da yetmiyor...
üşüyorsan söyle,
seni bir kat daha seveyim.
bak!
papatya mevsimi geldi.
mevsimlerden papatyayı severim.
sonra seni.
sonra yine seni.
ve hep seni...
kim istemez mutlu olmayı
ama mutsuzluğa da var mısın?
çık gel bir kez daha
beni bozguna uğrat
ben güzel değil miyim?
neden kuş koymuyorlar yoluma?
ben sana kızsam
kendime küserim...
en çok sesini aradım,
gözlerinse asılı bıraktığım yerdeydi...
gözlerin sildi zamanı..
dedim ya..Eylül'dü.
savruluşu bundandı kimsesizliğimin.
sonra dalgalar geldi dile
sonra bir mavilik aldı her yerimizi,
nasıl hatırlıyorsan dünyayı öyle.
kötülüklerin büsbütün egemen olduğu
namussuz bir çağ bu biliyorsun
hasret kalmışız,
yüreği güzel insanlara.
bazen sadece yorgun oluyor insan.
Ne küs, ne yalnız, ne de aşık...
ama sen yine de gitme
gidersen peşinden gelmem
ama kalırsan
bu masalın sonunu birlikte öğreniriz.
meğer ne çok canı yanarmış insanın,
baktığı yerde göremeyince görmek istediğini
birgün aklına gelecek olursam,
bana bir şiir ısmarla.
Eylül'ü konuşalım.
Cemal Süreya