Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

232 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Kitap ile ilgili baya detay verdim bu arada okumamış olanlar okumadan geçsin…
Ef-sa-ne. İnsanın aklını başından alan bir roman bu. “Karşı ütopyacı romanın babası” diye boşuna demiyorlarmış Yevgeni Zamyatin’e. 1984 ve Cesur Yeni Dünya romanlarının esin kaynağı olması ve daha bir çok bilimkurgu romanlarının başı olması belki de bu romanı bu kadar efsane kılan. Açıkcası puanınında üzerinde bir övgüyü hakediyor bana kalırsa. Ben ilk olarak 1984’ü okudum eğer tam tersi şekilde okusam nasıl bir etki yapardı bilemiyorum ama ikisininde atmosferi o kadar iyi ki aralarında seçim yapmak güç bana kalırsa. Ve sanki “Biz” romanın verdiği hava biraz da saykodelik bir havaydı. Okurken beynim dalgalanıyormuş gibi hissettim. Bu kadar mantık eksenine oturtulan bir kitap nasıl olurda bu havayı verir diyorsanız bende bilmiyorum inanın. Roman Tek Devlet’in egemenliği ve aklın boyunduruğu altında yaşayan numaralar ile ilerliyor. Evet numaralar. Çünkü herkesin devlette numara olarak bir kaydı var ve başkahramanımız D-503 ve I-330’un ekseninde geçiyor kitap. Matematik ile aram olmamasına rağmen okumakta zorlanmadığıma da şükrettiğimi belirtmeden geçmeyeyim. Bu numaraların hayatının her dakikası, her saati, her günü çizelgelerle belirli hatta işe gidip geldikleri ve kendilerine ait boş zamanları şuan ki yaşayımıza göre biraz daha akla yatkın olsa da bu insanların kimlerle sevişecekleri bile bu çizelgelerle belirli, uyuma saatleri bile… Her şeyi aklın düzlüğüne oturtmuşlar yani. Bu aklın düzlüğünden sıyrılmamak adına duvarlar örmüşler ve kim tarafından yönetildiklerine dahi her daim nihai kararlarla belirli. Dış dünya ve biz okuyucular onlara yabani ve duygularının kurbanı olan kıllı ataları olarak sunuluyor. D-503 İntegral adını verdikleri dış dünyayı aklın boyunduruğu altına almalarını sağlayacak makinenin mühendisi ta ki I-330 tarafından içine ruh ekilene kadar. (Ruh,düş, fantezi)… Evet hatta bana eksantrik gelen başka detaylar daha var gökyüzünü ve duvarları tasvir edişleri bana Truman Show filmini hatırlattı yani yaşadıkları devletin göğü bile yapay biçimlendirilmiş diye düşünüyorum. Ama dediğim gibi bu kadar mantığın temeline oturtulan roman günün sonunda saykodelik bir hava veriyor okuyana. (Bence.) Hatta duygularının varlığından bu kadar yoksun şekilde yaşayan karakterler yazılmışken bu kadar okuyana dokunan yanı olan roman yazabilmek büyük emek ister çünkü sözde duygu yüklü olması gereken çoğu romanda bu derinlik yok. Bu roman hem akıl işi hem de delilikti. Tıpkı içinde yaşadığımız dünya gibi.
Biz
BizYevgeni İvanoviç Zamyatin · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20229,3bin okunma
·
97 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.