Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

136 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Macondo’dan İnsan Manzaraları
Ah canım Marquez, ah dördüncü memleketim Macondo. Bünyemde antidepresan etkisi yapan bir öykü kitabı daha. Marquez’i bu kadar geç tanımama hem üzüldüğüm hem de daha okuyacağım kitabı olduğu için sevindiğim bir dönemdeyim. Daha önce başlayıp gerekli özeni gösteremediğim için bitiremediğim Yüzyıllık Yalnızlık kitabınını yine bir mental çöküş anımda bundan iki sene önce elime alıp bir solukta okumuştum. Beni içinde bulunduğum keder, hüzün ve yalnızlık halinden adeta kolumdan tutup çıkarmıştı canım Marquez. Buendia ailesi ile tanışıp onlarla bir yüzyıl yaşadığım Macondo kasabasındaki o yaz mevsimi büyük bir şükran ve tebessümle anıyorum. “Bak sevgili Marquez yine ben geldim. İki sene sonra bir sonbaharda ve yine üstümde daha öncekinden bin kat ağır keder, hüzün, kalp kırıklıkları ve yalnızlık var. Lütfen yine tut elimden ve beni o güzel kasabana kabul et.” dediğim anda elime geçti bu güzel kitap. Sekiz öyküden oluşan bu kitap Marquez’in ustalaştığı büyülü gerçekçilik tarzını okura sonuna kadar hissettiriyor. Hikayeler birbiri ile çok zarif bir şekilde ilişkilendirilmiş. Burada bir parantez açmak istiyorum. Eğer Marquez okumaya başlamak istiyorsanız kesinlikle ilk önce Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuyup sindirmelisiniz. Yoksa bu kitabı Yüzyıllık Yalnızlığı okumadan elinize alırsanız okuduğunuz öyküler biraz havada kalabilir. Gerçi ilk Marquez’in Macondo kasabası ile ilişkili bu kitaplarını okuyup en son Yüzyıllık Yalnızlık’ı okumak da okura bambaşka bir zevk verebilir. O sizin yaratılışınızla alakalı bir mesele. Bu arada Marquez’in kitaplarının kesinlikle bir defa okunup bırakılacak tarzda olduğunu düşünmüyorum. İnsan sonrasında -en azından ben- dönüp dolaşıp Macondo kasabasında bulmak istiyor kendini. Eğer Macondo kasabasına dair içinizde biraz olsun merak uyandırabildiysem ne mutlu bana koşun Yüzyıllık Yalnızlık’ı okuyun sonra bu kitaba gelin. Ha hala ikilemde olanınız varsa; tüm ahalisinin uyku hastalığına tutulduğu bundan dolayıda her şeyi unutmaya başladıkları bir yer hayal edin, ya da kuşların sebepsiz yere evlerin içine camları kırarak girip öldükleri bir kasaba, veya bir muz şirketinin bir katliama sebep olduğu bir yer. Kulağa ilgi çekici gelmiyor mu? Ha bir de Macondo da yaşanan her şeyin gerçek olduğunu yazar kendi ağzıyla iddia ediyor desem? İyi okumalar.
Hanım Ana'nın Cenaze Töreni
Hanım Ana'nın Cenaze TöreniGabriel Garcia Marquez · Can Yayınları · 2021601 okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.