Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

308 syf.
·
Puan vermedi
Spoiler içerir. Tüm kitap boyunca durağan devam edip son 50 sayfada ortalığın toz duman olduğu kitaplar beni hiç mutlu etmiyor. Sanki tüm kitap o 50 sayfa için yazılmış gibi oluyor. Meseleyi anlatana kadar gereksiz milyon tane ayrıntı veren insanlar gibi. Ha diyeceksiniz ki geri kalan 250 sayfa olmadan o 50 sayfa olmuyor. Belki haklısınız ama gene de sıkıcı geliyor bana. En kötüsü de bir kitabın böyle bir kitap olduğunu anlamak için sonuna kadar zaten okumuş bitirmiş olmanız gerekmesi. Neyse bu kitapta işte onlardan. Kitap konu olarak ilginçti ancak akış anlamında durağan ve sıkıcıydı. Yine de sonda yok artık demedim değil. Tertuliano Maximo Afonso bir okulda tarih öğretmeni olarak çalışmaktadır. Son zamanlarda belki de depresyon diye tanımlanabilecek bir ruh hali içindedir. Bu hali, çalışma arkadaşı matematik öğretmeninin dikkatini çeker ve kafası dağılsın diye ona bir film önerir. İşin garibi aslında birbirlerinin ruh hali ile ilgilenecek kadar yakın değillerdir. Aniden özellikle bu filmi önermesini kaderin cilvesine bağlayalım. Tarih öğretmeni filmi izler, bitirir ve sıkılır. Çok da önemsenecek bir şey yoktur. Ancak gecenin bir yarısı evde birisi var hissi ile uyanır, endişe ile odaları gezerken bir anda mesele kafasına dank eder. Filmi tekrar açar ve filmin bir sahnesinde birebir kendisine benzeyen bir adam olduğunu fark eder. İlerleyen süreçte bu adamın peşine düşecek ve dehşetle aslında adamın BENZERİ değil AYNISI olduğu gerçeği ile yüzleşecektir. Adamın oynadığı film şirketine sevgilisi Maria Da Paz’ın ağzından yazdığı bir mektup sonucunda oyuncunun asıl adını ve adresini öğrenir. Oyuncunun adı Antonio Claro’dur, evlidir ve karısının adı Helena’dır.Antanio Claro , başta kendisine tıpatıp benzeyen adamdan aldığı telefonla gelen buluşma teklifini dikkate almasa da içine bir kurt düşer ve buluşma günü ayarlanır. Antonio Claro cebinde boş bir silahla , Tertuliano Maximo Afonso ise buluşmaya takma bir sakal ile gelir.Bu sakalı daha sonra Antanio Claro’ya göndermesi ise aslında kaçınılmaz sona giden domino taşlarının ilki devrilmiş olur.( Belki daha önce ilk o filmi izlemesidir o domino taşı ama kontrolsüz, tamamen kin ile davranmaya başlamaları bu sakal yüzünden olduğu için burada ilk domino taşı olarak sakalın gönderilmesi olduğu değerlendirilmiştir.) Buluşmada yara izlerine, vücutlarında yer alan benlere kadar her şeylerinin birebir aynı olduğunu fark ederek şaşırırlar. İkizler mi? Değil çünkü öyle olsa Tertuliano Maximo Afonso konuyu annesine anlattığında , kadın feryat figan o senin kayıp ikizin diyerek ağlardı muhtemelen ve olaylar bir Türk draması halini alabilirdi. Gelelim en önemli konuya bedenen tüm fiziksel özellikleri aynı olan bu iki adam aslında tamda aynı tarihte doğmuştur. Bu seferde , birinin dakika veya saat farkı ile önce doğmuş olabiliceği fikri gündeme gelir. Bu soru önemlidir çünkü kim önce doğdu ise aslında kopya olan diğer adam olacaktır. Birinin kopyası olma fikri ile kim nasıl yaşasın ? Yapılan konuşmalar sonucunda Antanio Claro’nun önce doğduğu sonucuna ulaşırlar. Yani kopyalanmış adam Tertuliano Maximo Afonso’dur. Adamcağız bu yıkılma ile derbeder eve döner. Kopyalanmış olma gerçeğinin öcünü almak mı nedir kullandığı takma sakalı Antanio Claro’ya gönderir ve annesini ziyarete gider. Annesi ile geçirdiği süre boyunca rahatlamış ve bazı şeyleri geride bırakmıştır. Ancak eve döndüğünde aniden kapısı çalar ve Antanio Claro eve gelir. Takma sakalın ona gönderilmesine çok sinirlenmiş ve intikam almak istemektedir. Bir şekilde Tertuliano Maximo Afonso’nun sevgilisi adına film şirketine yazdığı mektuba ulaşmıştır ve Maria Da Paz’ın erkek arkadaşının ona kendisine birebir benzeyen bir adam olduğunu söylemediği sonucuna varır. Bu sırrı kullanarak adamdan kimliğine bürünerek onun sevgilisi ile bir gece geçirmeyi talep eder. Aksi halde kadına her şeyi anlatacaktır. Tertuliano Maximo Afonso da ( afedersiniz) salak gibi hemen kabul eder ve kıyafetini, arabasını adama verip sevgilisinin yanına yollar. O da aşırı (!) sinsice bir planla onun evine giderek Claro’nun karısı ile bir gece geçirmeye karar verir. Gece bir taraf için aşinalık , bir taraf için ise tamamen yabancılık doludur. Aşina olan kişilerde elbette ortada bir gariplik olduğunun farkındadır ama Alfonso’nun karısı Helena’nın aldığı ilaçlardan kafası pek yerinde olmadığından mıdır bilinmez , karşısındaki adamın farklı olduğunu ilk anlayan Tertuliano Maximo Afonso’nun sevgilisi Maria olur. Tertuliano Maximo Afonso’nun intikam planı eve dönen Claro’nun karısına karşı bir açıklama yapamayıp elinin birbirine dolaşmasıdır. Öğleden önce döneceğini söylemiştir ancak saat biri geçmesine rağmen gelen giden olmaz. Tertuliano Maximo Afonso Helena’ya bir açıklama yapmadan kendini dışarı atar. Hemen Maria’yı aramak istemektedir. Bir telefon kulübesinden yaptığı arama ile ömrü boyunca ruhunda ağırlık yapacak gerçeği öğrenir. Araba kaza yapmıştır ve arabadan kimse sağ çıkamamıştır. Herkes Tertuliano Maximo Afonso’nun öldüğünü kabul eder. Tertuliano Maximo Afonso bir anda kim olduğunu şaşırmış kala kalır. Bir otelde yer bulur ve birkaç gününü orada uzun uzun düşünerek ve annesi ile buluşarak aslında ona ölmediğini anlatarak geçirir. Ardından Helena’ya gidip tüm gerçekliği ile her şeyi anlatarak özür dilemek ister. Helena ise ona ilginç bir teklifte bulunur ölen kocasının yerini almasını ister. Tertuliano Maximo Afonso bir anda Antonio Claro olur. The End. Tamam işte derken çoookk acayıp bir şey olur , eski Tertuliano Maximo Afonso yeni Antonio Claro beklemediği bir telefon alır. Karşıdan gelen ses onunla görüşmek istediğini ikisinin aynı olduğunu ileri sürer. Tertuliano Maximo Afonso telefonu kapatır, bulaşmaya gidecektir ancak Antonio Claro’nun aksine dolu bir silah olacaktır yanında. Kitap boyunca Tertuliano Maximo Afonso’ya sağ duyusunun sesi eşlik eder. Eşlik etmekle kalmaz ona bazı fikirler verir, sorular sorar. İşinin olmadığı yerlerde ise burada sağ duyuya yer yok diyerek eşikten adımını bile atmaz. Çoğumuzun sağ duyusu cılız bir sesle bir konuda tek bir fikir belirtirken , Tertuliano Maximo Afonso’nun sağ duyusu ile tartışmalara girmesi oldukça ilginçti. Yazar ile böylece tanışmış olduk. Ara ara oturur çay kahve içeriz belki.
Kopyalanmış Adam
Kopyalanmış AdamJosé Saramago · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20142,871 okunma
·
112 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.