“İnsanlık doğadan kopmuş, onu katledip, hükmetmeye çalışmış. Yaşam alanlarımız betonlaştıkça kalplerimizin etrafına surlar örmüş, içimizdeki öfke, hırs, kin aynı patlayan bir yanardağın lavları misali sevgi, huzur ve uyumu ele geçirmiş... Hayata karşı direncimiz arttıkça savaşlar ve yıkımlar da kaçınılmaz olmuş. Gelecek telaşı peşinde anın farkındalığından uzaklaştıkça birbirimize yabancılaşıyor, ötekileştirdiğimiz aslen kendimizken yalnız bir hayatın mahkûmu oluyoruz. Su gibi yumuşak, doğal akışında, dirençsiz, anda yol almak gerekirken prangalarla kendimize bağladığımız korkularımız bizi yoldan alıkoymaktan başka hiçbir işe yaramıyor. O yüzden bugün bu yolculuğa her zamankinden daha çok ihtiyacımız var.”