- "İlm-i Ledünn'ün, Kur'ân'dan, başlayarak bütün ölçü ve ölçülendirmelerin heyeti umumiyesini gösteren Şeriat'ın ve onun bâtını olan tasavvufun ışığı altında, indî ve zatî mahiyetiyle, Allah'ın muradı olan hakikatlerin idraki demek olduğunu söyleyelim. Bunu belirttiğimiz ânda, tabiî olarak durulacak ve at koşturulacak alanın Şeriat'ın kontrolünde olduğu anlaşılıyor; bu dünya ve öte dünyanın kefaletinin de sadece İslâm'da bulunduğunu da...
Bir misâl: "Kanatlı insan" tasviri ve düşüncesi... İlk insandan bugüne ve son insana kadar "insan sureti"nin aynı olduğu ve olacağı bilgisini ve kefâletini İslâm'dan biliyoruz. Bu çerçevede, mitolojik bir veri hâlinde "kanatlı insan" tasviriyle karşılaşsak, bunun sembolik bir mânâ olduğunu anlarız; aynı zamanda bunun, "hakikati olmayan bir mahiyet" nev'inden olduğunu da..."