Gönderi

104 syf.
9/10 puan verdi
"Dans etmek bir çığlığı susturmak mı?" 16.yy Strasbourg'da frengi, cuzzam, veba, terleme hastaligi ve Türkler'in istila edeceği gibi tehditler yaşanması, yaşanılan kuraklık halkı açlığa, sefalete, yokluk ve yoksulluğa sürüklemiştir. Ama bu açlık ve sefalet, taşları emmek, kağıtları, köpekleri, dışkıları ve kendi bebeklerini yemek kadar vahim bir boyuttadır. Kendi bebeğini yemek yerine göle atıp ölmesine sebep olan annenin, ıstırabından aklını yitirip dans etmesi ve kısa zamanda herkesin ona katılmasıyla, tüm şehirde dans vebası yaşanır. Bu dans ölüme giden bir katliamdır. Bu yaşanılan toplumsal histeri vakasına piskopasin yaklaşımı; kiliseye borcunu ödemeyen yoksul halk, günahları yüzünden Tanrı tarafından verilen ceza , olarak tanımlarlar. Kendileri zenginlik ve temiz su içinde yaşarlarken, halktan hala vergi alma derdine düşerler. "Papazlar şeytandan söz etmese nasıl gecinirlerdi acaba?" S:26 Din adamlarının gerçek yüzlerini, dini kendi çıkarları için nasıl kullandıkları, merhametsizlikleri, ahlaksızlıkları açıkça ifade edilmiş. Doktorların ifadesi ise; halkın ıstırabından, gerçekliğinden kaçmak için yaşadığı bir salgın. Bu salgına nasıl son verilecekti? Değişik bir son ile biten, gerçeklere dayanan ve biraz kurgu yapılmış, okunmaya değer, insanlığını kaybetmiş insanların hikayesi!!!!!
Dansa Davet
Dansa DavetJean Teule · Sel Yayıncılık · 20204,887 okunma
·
193 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.