Gönderi

Mustafa Kemal Paşa’nın hem müfettişlikten hem de askerlik görevlerinden istifasının akabinde Türk İstiklal Harbi’nin en dramatik sahneleri birbiri ardına yaşandı.Müfettişlik kurmay heyeti başkanı Kazım Paşa’nın yeni durumda kendine yeni bir görev istemek üzere evrakları teslim etmesiyle başlayan heyecan kolordu komutanı Kazım Karabekir Paşa’nın “kolordusu ve şahsı adına bağlılıklarını” bildirmesi ile normale dönmüştü.Bu aslında İstiklal harbi için bir kader anıdır.Zira Kazım Karabekir Paşa’ya Mustafa Kemal Paşa’yı tevkif edip İstanbul’a gönderme emri verilmişti.Diğer taraftan İngilizlerin temsilcisi olarak silahların toplanması işinden sorumlu olan Albay Rawlinson’un kongreyi engelleme yolundaki tehditlerine karşı,kongrenin açılmasına “milletçe karar verildiğini” haykıran Paşa,hükümetlerinin bu faaliyete izin vermeyeceğini belirterek,”ne hükümetinizden,ne de sizden müsaade istemedik ki,böyle bir müsaadenin verilip verilmeyeceği söz konusu olsun!” dedikten sonra silah zoru ile engelleme tehditleri üzerine “o halde biz de mecburi ve zaruri olarak,kuvvete kuvvetle karşı koyar ve herhalde milletin kararını yerine getiririz.Ne pahasına olursa olsun kongreyi açacağız!” diyerek mücadelelerinin millet hizmeti olduğunu net bir biçimde ortaya koymuştur.
Sayfa 190Kitabı okudu
·
66 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.