Öyle güzel öyküler okudum ki hangisi daha çok aklında yer edindi, kalbine dokundu deseniz cevap veremem. Daha ilk hikâye ile vuruculuğunu belli eden, yolu acıdan geçmiş, kaybı derinliklerinde yaşamış olan kişilerin hikâyelerine konuk olacağımızı anlayabiliyoruz.
Kitap ilk olarak tabii ki adı ile dikkatimi çekti, kapak tasarımının güzelliğine vuruldum. İlk görüşteki iyi izlenimden sonra öyküleri okumaya başlayınca yazarın dili, anlattıkları, öykülerin kurgulanışındaki ustalık ve her şeyden öte bu kadar bizden oluşları, toplumumuzun çok güzel analiz edilip yazılmış oluşuyla beni mest etti.
Öykülerin temasından bahsedecek olursam ölüm üzerine yazılmış öyküler diyebilirim. Her öyküde bir kaybın ardındaki bazen hüzün, bazen eksiklik, bazen kızgınlık, bazen yarım bırakılmışlık ele alınmış. Duygulara oldukça dokunan bir metin olduğu için özellikle duygusal zamanlarınızda okursanız gözlerinizin dolmasına engel olamayabilirsiniz.