Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Gözüm kitaplığıma ilişiyor. Dergilerin en üstünde K Dergisi duruyor. Birinden gelen ipince bir hediyeydi. Artık neden basılmadığını düşünürken içinde Dostoyevski'nin oldugunu hatırlıyorum. Madem bütün gece isticvaplı geçecek bari bir saatcik güzel geçsin diyip Dostoyevski ile kahve içmeye oturuyoruz. Dostoyevski biraz sarhoş, o da kahve istiyor. Biraz da kumar oynamış ama hayıflanmıyor. Evli bir kadına aşıkmış. Acı da çekiyor. İnsancıkları yazmış dalga geçmişler. Bir kitabı övüp diğerini yermişler. Onun ince ruhuna epey zarar vermişler. Bunlardan güzel şeyler konuşmaya sıra gelmiyor, "Ben sana hayranım" bile diyemiyorum. Bir ara aklıma geliyor boşboğazlık edip “Turgenyev sen bir kadını görüp heyecanlandın diye dalga geçmiş seninle doğru mu?" diyorum. "Evet" diyor Dosto sadece. iyice canını sıktım, durumu toparlamaya çalışıyorum. "Boşver onun tek güzel kitabı Babalar ve Ogullar, ama senin her kitabın efsane" diyorum. Cevap vermiyor. Bu kadar saçma bir konuya aldırış edip cevap vermez tabii. Pot üstüne pot kırdım galiba aynı dilden konuşamıyoruz bugün ama yine de birbirimizi anladığımızı biliyorum. O da az sonra suskunluğunu bozup anlatmaya başlıyor: "İdam cezası almıştım, o gün idam edilecek 6.kişiydim. Çar, bizi affetti(!) ve kürek mahkumu olduk”…
·
319 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.