Kitap, tarım bilimi profesörü olan Darrell Standing’in ömür boyu hapis cezasına alarak hapishaneye girmesi ile başlıyor. Sonrasında bir gardiyanla mücadelesinde yanlışlıkla burnunu kanatması ve cezasının ölüm cezasına çevrilmesi, bu süreyi iflah olmaz ! olarak tanımlanan diğer 2 arkadaşı ile tecritte geçirmesi ile devam ediyor. Tecritte konuşmaları da yasak olduğundan aralarında duvarlara vurarak yeni bir alfabe yaratıyorlar. Yıl 1913, yer San Quentin hapishanesi. O dönem hapishanelerde işkenceler arasında dövme ve hakaret dışında ‘’deli gömleği’’ giydirip tamamen hareketsiz bırakmanın da uygulandığını öğrenmiş oluyorsunuz. Yazar, bu cezanın nasıl hissettirdiğini de (sıkı bağlanan bir ayakkabı ve size hissettirdikleri üzerinden) çok güzel anlatıyor. Kahramanımız, bu deli gömleğini içinde ‘’bedenini öldürerek’’ astral gezilere çıkıyor. Her biri ayrı bir hikaye kitabı olabilecek değişik zaman ve mekanlarda maceralar yaşıyor. Kah Mormonların, Mountain Meadows katliamında öldürdükleri bir çocuk, kah İsa’nın çarmıha gerildiği Golgota’da bir Romalı, kah ıssız bir adaya düşüp yıllarca orada kalan bir gemici... gibi değişik maceraları, bunların ayrıntısını vererek, bedenin geçici olduğunu, tek gerçeğin ruh olduğunu, ruhun ölmediğini, reenkarnasyonu, o sayede bu olayları görüp bildiğini, tecritte yanındaki diğer 2 arkadaşına anlatıyor. Kitabı okurken 2007 yapımı ‘’The Man from Earth’’ filmi aklıma geldi, tabi kitapta bedenden öte ruhun ölümsüzlüğüne değiniyorlar, izlemeyenler için önerilir. ‘’Yıldız Gezgini’’, okumadan önce uzay macerası beklentisi yaratsa da idam cezasından, hapishanelere, ortak inançlardan, büyük din ve mezheplere kadar insanın gelişim tarihini içeriyor ve bunu değişik maceralarla süsleyip bizlere okutuyor. Jack London’ın zekasına ve yazım becerisine şapka çıkarıyorsunuz. Tavsiye edilir.

Yıldız GezginiJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20146,9bin okunma

·

85 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

Cavitas