Gönderi

Sultan Tuğrul'un Abbasî Halifesi ile yaptığı yazışmalardan anlıyoruz ki araları çok iyi idi. Yalnız Sünnî Hifâfet makamı batıdan sıkıştıran Suriye ve Mısır hâkimi Fatimîlerin ağır tazyiki altındaydı. Artık Halife’nin elinde bulunan Bağdat'taki Türk gücü bunlarla baş edemez durumagelmişti. Şiî olan Büveyhoğulları Bağdat'ın her tarafına yayılarak Halife’yi oyuncak hâline getirmişlerdi. Büveyhîkumandanı Arslan Besasirî ve ordusu Türk asıllı olmasına rağmen, dayandığı halk kitlesi Türk değildi. Halife Kaim Biemrillah âdeta onun esiri durumundaydı. Tuğrul'un şöhreti ve Sünnî Hilâfete bağlılığı Halife veözellikle Veziri Ebu'l-Kasım'ın dikkatini çekiyordu. Busebeple gönderdikleri mektuplarla Tuğrul'u Bağdat'a dâvet ettiler. Tuğrul 1055’te Anadolu fütûhatını yarım bırakarak Bağdat üzerine hareket etti. Selçuklular hilâfet merkezine yaklaştıkları sırada Şiî Arslan Besasirî burayıterkederek Suriye istikametine kaçtı ve Fatimîlere sığındı.Büveyhî ordusundaki Şiî Türkler mukabele edeceklerini bildirdikleri halde diğer Türk erkân ve hükümdar Hüsrev, Halifenin isteği üzerine Sultan Tuğrul adına hutbeokutacaklarını ve biat edeceklerini bildirerek kuvvetlerini Bağdat dışına çıkardı. Ve Sultan Tuğrul "Türk rüzgârı veTürklük” nağmeleri ile Bağdat'a kondu.Çok enterasandır ki biatlarla yetinerek kuvvetleriniBağdat'ın içine bile sokmadı ve yaptıkları alış-verişlerinbedelini peşin altınla ödetti.89 Böylece Abbasîler üzerindeki Şii Büveyhî hâkimiyeti son buldu. İşte Suriye ve Mısır'agidip Fatimîlerin hizmetine giren Şiî Türk kumandanlarının da hikâyesi budur. Dolayısıyla Selçuklular devrinive Orta Doğu'da oluşturdukları ağırlığı bilmeden SuriyeTürkmenliğini izah edemeyeceğimiz görülmektedir.Suriye Selçukluları, 1071'de Alparslan tarafından Anadolu anahtarı alındıktan sonra kökleşmeye başlamıştır.Çünkü Suriye her bakımdan Anadolu'nın devamı ve Güneydoğu Anadolu bölgesinin ta kendisiydi. 11. asrın ikinci yarısından itibaren bir devlet olarak kayıtlarda yeralanSuriye Selçukluları’nın kurucusu Büyük Selçuklu SultanıAlparslan'ın oğlu Tutuş'tur. Gerçekte Suriye Fatihi EmîrAtsiz'dı; ancak onun Fatimîlerle savaşta Kahire'de öldüğüsanıldığından Sultan Melikşah burayı kardeşi Tutuş'a iktaetmişti. Ancak Emîr Atsız ortaya çıkınca ona Şam Bölgesi, Tutuş'a ise Halep verilmiştir. Fatimîlerin Dimask ku
·
53 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.