Bitmeyen kavga'yı okurken benim aklımda Gorki'nin Ana'ya gitmiştim. Yahu bu Gorki hiç bize devrim için herşey mubahtır, elinize geçen herşeyi kullanacaksınız demiyordu, insanları hayvan sürüsü gibi gütmüyordu. Bu steinbeck büyük romancı vesselam dedim. Harbiden de öyle. Adam gerçek neyse onu yazıyor. Hiç bu laf kime gider nereye gider yok, neyse o. Herhalde bu da realizmden kaynaklanıyor.
Bir de Jack London var, okuduk ya geçen gün Demir Ökçesini. O adam da sosyalist ama bana pek inanıyor gibi gelmedi bu işlere. Romanın girişinde 650 yıl sonranın koşullarını aktarıyor, 1. 2. 3. Ve 4. devrim bastırıldı, ta ki insanlar başarılı olunamayacağını anlayana kadar diyor. Ama adam sağlam, felsefe, iktisat herşeyi biliyor. İşin daha çok teknik boyutunda. O da sağlam realist.
İleride ne düşünürüm bilmiyorum ama şu an için bana kalırsa London ikisininde üstündedir :)
Eyvallah abi, keyifli pazarlar :)