Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

160 syf.
8/10 puan verdi
·
8 günde okudu
Tarihçiler arasında pek yaygın olmayan bir yeteneğe sahip Ginzburg; okuyucularını sıkmadan, ciddiyim; tek bir an dahi sıkmadan tarih yazabilir. Yine de romancılarda sıkça görülen bir akıcılıkla teori öğretmesi beni şaşırtıyor. Her bölüm, belgelerin (belgeler derken Annales Okulu ve Nouvelle Histoire kavramından bahsediyorum) nasıl okunması gerektiği de dahil olmak üzere, günümüzde Tarih'in nasıl yazıldığına dair örnekler verip, iyi bildiğimizi 'sandığımız' tarih gerçeklerini gözler önüne seriyor. Malum, tarih şekillendirilebilir. Tarihçinin isteklerine bağlı olarak nasıl gölgelenebileceği veya vurgulanabileceğini hepimiz gayet iyi bir şekilde biliyoruz. Tarihçiler, tarih ve retorik arasındaki ilişkiye odaklanmak için tarih-retorik-kanıt üçlemesini gözden kaçırmışlardır, çünkü retorik ve kanıtın temas edemeyen iki antitetik kavram olduğunu varsayıyorlar. İlk bölüm, Yazarın Aristoteles, Luther ve Nietzche arasında gidip gelmesi biraz kafa karışıklığı yarattı, bu nedenle okumam biraz zamanımı aldı. Oysaki kısacık bir kitap, konudan konuya atlamadı fakat, sayfalarda kavramlar dans ediyordu adeta. Bölüm iki, Roma İmparatorluğu'nun üçte birinin otoritesini papalığa devrettiğini iddia eden ve 1400'lerde Lorenzo Valla'nın davasını kanıtlamak için dilbilimsel anakronizmleri kullanan bir sahtekarlık olarak ortaya koyduğu bir belge olan "Konstantin'in Bağışı" ile ilgiliydi. Üçüncü bölüm ise, tarihsel tutumları ve bağlamı göstermek için söylev kullanmanın değeri üzerine bir tartışma konusu ortaya atıyor. Gerçekten güzel bir eser ve benim gibi Tarih'in ihtişamını ortaya çıkarmaya yeni başlayanlar için gerçek bir ilham kaynağı.
Güç İlişkileri: Tarih, Retorik, Kanıt
Güç İlişkileri: Tarih, Retorik, KanıtCarlo Ginzburg · Dost Kitabevi Yayınları · 20067 okunma
·
457 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.