Ortadoğu halk masallarından olan Sinbad'ın Maceraları; bir çok ülkeyi gezmiş, zengin ve maceracı denizci Sinbad'ın, hamal Sinbad'a tam altı defa çıktığı uzun yolculuklarda yaşadığı maceraları içine abartı tozu katarak anlatmasından oluşuyor. Neler yok ki Sinbad'ın gezdiği yerlerde... - Basra, Bağdat, Hindistan, Brahmanlar, Habeşler - Ada zannedilerek üstünde dinlendikleri kocaman balıklar - Kocaman dalgalarda boğulma tehlikeleri - Bol meyveli, yeşillikli adalar, garip insanlar - Yorgunluk, açlık, susuzluk, ölüm tehlikesi, sert hava şartları - Gemisi alabora olduktan sonra tahta bir salla bilmediği bir adaya çıkıp oradan kurtulma çabaları - Gördüğü hürmetler, çalıştığı memuriyetler - Batan gemide kaybolan hazineler ve cesetler - İri gövdeli dev kuşlar, kocaman yılanlar, yamyamlar, maymunların gemiyi istilası, dev maymunların insanları yeme saldırısı ve bu devi öldürme planları, yılanlarla dolu adalar, kocaman bir akbabanın pençesindeki koyun postunun içinde yapılan yolculuk - Elmas dağları ve elmas toplama metodları, köleler,uşaklar - Sık sık ölümle burun buruna gelmeler - Kafûr ağacından çıkartılan sıvılar, el yapımı şaraplar - Döndüğü zaman millete yaptığı bol ikram ve infak - Kurtulmak için sığındıkları adalarda aylarca kalmaları - Vardığı ülkelerdeki insanlara bazı teknik malzeme yapmasını öğretmesi - Bazı ülkelerde evlenmesi (Evlendiği bir ülkede hatta şöyle bir adet vardır: Kadın ya da erkek farketmez, eşlerden birisi ölürse ölen eşinin yanına diri diri diğer eşi de gömülüyor. Tabi ölen kişi ve eşi çok geniş mağara gibi bir yere gömülüyor. Sinbad'ın eşi de kendinden önce ölünce Sinbad da böyle bir adetin uygulamasına maruz kalıyor. Ama sonra gömüldüğü yerden kurtuluyor) - Yolculuklardan edinilen dev servetler... En son vardığı ülkenin kralı da Halife Harun Reşid'e mektup yazıp bu mektubu ve beraberinde bir sürü hediyeyi Sinbad'la gönderiyor. Sinbad da bu emanetleri halifeye götürünce; halife, Sinbad'ın hikayelerini yine birinci ağızdan yani Sinbad' dan dinliyor en sonunda. Hikayenin sonunda bütün hikayelerini dinleyen hamal Sinbad ile kitapta anlatılan hikayelerin öznesi gemici Sinbad kanki oluyorlar. Hikâyenin içindeki abartılı olayları bir tarafa şöyle bırakalım şimdi. Anlatılan hikayeler hemen hemen 8. Yüzyılda geçiyor. Hikayede geçen insanların sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel yapısına ve zihin dünyalarına 2022 nin Türkiyesinden 8.yüzyıla doğru bakınca bazı soru ve değerlendirmeler geliyor insanın aklına: - Ulaşımın uçak, araba gibi, iletişimin de cep telefonu ve internet üzerinden olduğu, zaman ve mekan sıkışması yaşadığımız bu hız dünyasında herhangi bir yere çok çabuk ulaşabiliyor ya da bir bilgiden hemen haberdâr olabiliyoruz. Bir çok şey, emek çekmeden hazır kalıplar hâlinde elimize düşüyor bu yüzyılda. Hatta bir şeye hızlı ulaşamamak bizde tahammülsüzlük bile yapıyor. Gündelik hayatımızı bile saatler hatta dakikalarla hesaplayarak düzenliyoruz. Diğer okumalarıma ve bu hikayeye bakınca, geriye doğru gittikçe geçmiş insanların zamanla kıyasıya yarıştıkları pek görülmüyor. Hatta bir yerde aylarca,yıllarca kalabiliyor,ticaret yapıyor,evleniyor, sonra da geri memleketine dönüyor. Geride ev kalmış, hanım kalmış, şirket kalmış, hasretmiş,özlemmiş, çocukların mesleğiymiş, okuluymuş, geleceğiymiş gibi şeyler dev sorunmuş gibi görünmüyor sanki.(görülse ne olacak ki? Eldeki imkanlar üzerinden insanların beklenti eşikleri de ona göre oluyordur heralde) Yine hikâyede, zor koşullar altında kalan bir insanın hayatta kalma mücadelesi verirken nasıl üretken ve mucit olduğunu, nasıl metodlar geliştirdiğini görebiliyoruz. Bu yüzyılın çocukları olarak bu zorluklarla mücadele etme ve metod geliştirme işini tamamıyla teknolojinin eline bırakmışız. Bir yönüyle bakarsak da ürettiğimiz teknoloji bizim üretkenliğimizi de baltalıyor. Tehlikelerle baş etme, risk durumlarıyla karşılaşma, kriz yönetme, korkuyla yüz yüze gelme anında ne yapacağız, nasıl davranacağız gibi beceriler bütünüyle teknolojiye ve bilime devredilmiş. Risk ve tehlikeden izole edilmiş şekilde devam eden bir hayat, sorun ve zorluklarla karşılaşmayı da aza indirdiği için bunlarla baş etme metodu da geliştiremiyoruz belki de. Tabi şunu da göz önünde bulundurmak lazım: doğanın göbeğinde yaşayan insanın karşılaşılacağı tehlike ve risklerle, kentin göbeğinde yaşayan insanın karşılaşılacağı tehlike ve riskler aynı değildir.

Sinbad'ın MaceralarıAnonim · Ünlü Çocuk Yayınları · 2010208 okunma

89 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.