Bir yandan bireysel takılan, diğer yandan bir ya da birkaç cemaate sığınan insan farkına varıyor ki... Daha önce çok çok küçük olan bir şans şimdi göz kırpıyor kendisine. Yalnızca cemaat üyelerinin değil milyonların bildiği insan olmak... Hayatımızda fenomen kelimesini yaygınlaştıran şey işte. Her şey bir esprinin, bir iğnelemenin, bir laf sokmanın ucunda olabilir. İki tweet, Facebook'taki tek satırlık yorum, seni küçük cemaatin önemli üyesi olmaktan alır, büyük cemaatin üst basamaklarına doğru taşır. Bir günde, iki günde olabilir bu. Beş dakikada bile olabilir. Ama o espri nerede? O müthiş iğneleme, bizim sosyal medya argomuzla efsane kapak nerede? Bulmak kolay değil. Milyonlarca insan deneyip duruyor her gün. Bir umut... Sosyal medya böyle bir şans getirmiş ama rekabet de korkunç. Milyonlarca, hatta global olarak bakarsan milyarlarca rakip var. Onun için sınırları zorlamak lazım. Çok tartışılan linç olgusunun altında bu da var, bence. Herkes yumurta atarken taş atmak, başkaları taş atarken kaya atmak. Biliyorsun, güruh ile kitleyi farklı anlamlarda kullanıyoruz genellikle. Lince katıldığında güruhun parçası oluyorsun, başka bir anda bir kitlesel tavrın parçası oluyorsun. Bireysel halde var olduğun anlar, çeşitli küçük cemaatlerin parçası olarak varlık gösterdiğin anlar... Like için yaşamak, fav için yaşamak, takipçi sayısı için yaşamak... Hayallerin gerçekleşmesi için farklı zamanlarda farklı tavırlar sergilemek... Sözünü ettiğim gerilimler, şizofrenik hallerin kitleselleşmesine yol açıyor.