Gönderi

Hz. Fâtıma annemiz ve Hz. Ali efendimiz cömert bir aile idi. Oruçlu oldukları bir günün akşamı, iftar için hazırladıkları bir miktar yiyeceği sofraya koymuşken kapıya gelen bir yoksula verirler ve suyla iftar edip ertesi gün yine oruç tutarlardı... İkinci akşam bir yetim, üçüncü akşam bir esir gelir ve her defasında bir parça yiyeceklerini aç oldukları, canları çektiği halde yoksula, yetime ve esire yedirirler, kendileri de sadece su ile üç gün oruç tutarlar. Kur'an-ı Kerim'de İnsan suresinin şu ayetleri bu olay üzerine nâzil oldu: ﴾5﴿ İyiler ise içindekine güzel koku katılmış bir kadehten içecekler; ﴾6﴿ Bir su kaynağı ki Allah’ın has kulları istedikleri yerlere akıtarak ondan bol bol içerler. ﴾7﴿ Onlar, verdikleri sözü yerine getirirler ve dehşeti her yerde hissedilen bir günden korkarlar. ﴾8﴿ Onlar, kendileri (yemek) istedikleri halde (kendileri onu yemeği arzuladıkları halde) yiyeceği yoksula, yetime ve esire ikram ederler. ﴾9﴿ (Ve şöyle derler:) “Biz sizi Allah rızâsı için doyuruyoruz; sizden ne bir karşılık ne de bir teşekkür bekliyoruz. ﴾10﴿ Biz, dehşetli, çetin bir günde rabbimizden korkarız.” ﴾11﴿ Bu tutumları sebebiyle Allah onları o günün dehşetinden korur; yüzlerine aydınlık, gönüllerine sürur verir. ﴾12﴿ Sabretmelerine karşılık onları cennetle ve ipekli giysilerle ödüllendirir.
·
23 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.