Yazardan kadınlar ve kurmaca üzerine konuşma yapması istenir, yazara göre bir kadın eğer kurmaca yazacaksa, parası ve kendine ait bir odası olmalıdır. On dokuzuncu yüzyıl başlarında bir kadının edebiyatla ilgili eğitimi sadece gözlemleyebildiği kişisel ilişkiler, evinde ortak kullanılan oturma odasında yaşananlar, ve etkileşimde olduğu kişilerin duyguları olabilir. Yazar, yoksulluğun kurmaca üzerindeki etkisi, sanat eseri yaratmanın koşulları, ve kadın erkek arasındaki farklar gibi konuları araştırır. Erkeklerin kadınlar hakkında yazdığı kitapların çok olduğunu fark eder ayrıca her iki erkekten birinin şiir ya da sone yazarken bu türlerde kadınların herhangi bir çalışmasının olmaması dikkatini çeker. Kadınların kendine ait bir çalışma odasının olmaması, hoş karşılanmadığı için gizli olarak sürdürdükleri yazma çalışmalarını ortak kullanımdaki oturma odasında yapıyor olmaları, bunun da yaratma eylemine uygun bir ruh hali sağlamaması nedeniyle kadınlar düzyazıyı tercih etmek durumunda kalmıştır. Böyle bir ortamda daha az dikkat gerektiren düzyazı ve kurmaca yazmak şiir ya da oyun yazmaya göre daha kolaydır. Kadınların yazmak için kağıt alamayacak kadar yoksulluk içinde olmaları, eğitimsizlik, gelenekler, erken yaşta evlendirilmeleri, erkeklerden aşağı görülmeleri, yıllar boyunca evlerinden dışarı çıkmamaları, ve yaratıcılıklarının kısıtlanması gibi sebeplerle edebiyata katkıda bulunmalarının engellenmesi, edebiyatın oldukça yoksullaşmasına neden olmuştur. Yazarın teyzesi ölmüş ve mirası kalmıştır, miras gereği yazara ölene kadar her yıl sabit bir gelir ödenmektedir. Yazar, miras kalan güne kadar, sevmediği halde, para kazanmak için mecbur olarak çalıştığı çeşitli işlerden kazandığı parayla kıt kanaat geçindiğini anlatır. Sabit bir gelirin bir insan için çok önemli olduğunu, insanın keyfini yerine getirdiğini ifade eder, böylece hiçbir erkeğin desteğine ihtiyacı olmayacağı gibi para kazanmak için kimseye de katlanması gerekmeyecektir. Yazar, entelektüel özgürlüğün maddi varlığa bağlı olduğunu ifade eder, paranın ve insanın kendisine ait bir odasının olmasının önemini vurgular. Amaç; başkalarını etkilemek olmamalıdır, kişinin kendisi olabilmesidir. Yazar, okuyucuya para kazanmasını ve kendisine ait bir odası olması gerektiği ve ancak böyle bir yaşamın zindelik verebileceği tavsiyelerinde bulunur. Yazarla her konuda hemfikirim. Okurken sizi yormayan, çabucak bitirebileceğiniz bir kitap, tavsiye ederim.

Kendine Ait Bir OdaVirginia Woolf · Karbon Kitaplar · 201837,7bin okunma

·

1.483 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.