Bu tür kitapları okudukça gelecekten hiçbir umudum kalmıyor. Yıllar öncesinde yazılan bu şeylerin günümüzde hâlâ bu kadar güncel olması tüm umudumu yok ediyor. Mustafa İnan yurt dışında gördüğü eğitimden sonra orada kalıp çok daha rahat bir hayat yaşama ihtimali varken o yok pahasına kendi yurduna yararlı olması gerektiğine inanan bir bilim adamı... Çocukluğundan ölümüne kadar kendisini bilime, öğretmeye ve kendisini halkına adayan bir adam. Tüm bu süreçlerde yaşadığı sıkıntılarını kendi öğrencisi olan Oğuz Atay'ın kaleminden okuyoruz. Mustafa İnan doğuştan öğretmen doğan bir ruh... Bunu daha ilk okul sıralarında kanıtlıyor. Yoksulluk ona engel değil, yaşanan savaş ona engel değil, savaştan dolayı yaşadığı sürgün ona engel değil. Hastalığı ona engel değil. Bu adamın içinde ki öğrenme ve öğretme arzusunu hiçbir şey engelleyemiyor. Çok çalışıp çok da çaba sarf eden bu adam çok geçmeden daha 40'lı yaşlarında yorgun düşmeye başlıyor ve 56 yaşını tamamlamadan ölüyor. Bu kısacık zamana bin yıllık hayat sığdırmış Mustafa İnan. Oğuz Atay sık sık bilime katkısı olan kişilerin savaşlarda ki başarı kazananlar kadar anılmamasına içerleniyor. Radyolara bağlanıp büyük düşünürlere laf ederek adının anılmasını sağlamaktan başka da bir şeye yaramayan sözde bilim adamlarına kızıyor. Futbolculara verilen imkanların, harcanan paraların neden bilime harcanmamasına değiniyor. Şimdi magazinde gündem olan kişiler kadar bile değer verilmediğini bilse ne düşünürdü acaba. Artık savaşlarda ki kahramanlar da anılmıyor Oğuz Atay. Radyolara bağlanan sözde bilim adamlarının yerine de TV programlarında birbirine hakaret edenler gündem oluyor artık. Futbolculara da bir devletin tüm borçlarını kapatacak kadar ücret ödüyorlar bir yılda... Youtuber ve tiktokçulardan bahsetmiyorum bile. Bu kitap ve bunun gibi daha bir çok kitap bize uyarı niteliğinde kitaplardır. Belki de bir şeylerin farkına varırız, önlemler alırız diye yazılan kitaplar. İnsanlık ve yaşam koşulları daha kötüye gitmesin diye yazılan kitaplar. Neye değer vermemiz gerektiğini gözümüze sokmaya çalışıyorlar fakat biz insanlar her şeyi daha kötüye götürmekten başka bir şey yapmıyoruz... Son olarak o büyük fenomenlere sesleniyorum; halkımızın cehaletiyle daha fazla dalga geçmeyin. İnsanlara daha fazla yararı olan o büyük kişileri cehaletinizin gölgesinde bırakmayın... Oğuz Atay, Mustafa İnan'ın hikayesinden yola çıkarak kendi dönemine olan kızgınlığını da dile getirmiş. Bende Oğuz Atay'ın kitabından yola çıkarak kendi dönemime bir serzenişde bulunmak istedim. Bilimle kalın, kitapla kalın. İyi okumalar