Hüseyin Cahit 1947'de yayınladığı «Komünist Tahrikleri Karşısında» eserinin 59. sayfasında bunlardan ve bunların bizde gizli çalışmalarından şöylece bahseder: «İçimizdeki komünist teşkilatı hükumet partisine açnğı mücadelede mili hakimiyet, hürriyet ve demokrasi taraftan görünmekle beraber, hakiki gayenin ne olduğunu etrafa ihtar etmekte kusur etmiyordu. Ele geçirilen bir komünist vesikasında şöyle deniliyor: «Partinin iç taktiği Türkiyenin bir Sovyet Cumhuriyeti olmasına yarayacak en kesin şartları bütün açıklığı ile mevzubahis etmekten çekinmez, çünkü bu, istediğimiz bir şeydir. Ve bunu kendi aramızda böylece konuşup bilmeliyiz... Fakat etrafımızda henüz iyice olmamış unsurları ve cahil halk yığınlarını ürkütmemek için onlara daha başka türlü ve sureti haktan görünerek konuşmamız ve politika yapmamız zarureti doğar ki, bu partinin dış taktiğinden ibarettir.» Bu satırlar bile, komünistlerin mili birliğimizi, cumhuriyetimizi, demokrasimizi yıkmağa azmettiklerini ve maksatlarına varmak için halkımızı «sureti hakdan» görünerek aldatmağa çalıştıklarını ispata kafidir.