Gönderi

Ebeveynlerin elinde kuşkusuz büyük bir güç vardır, "çocukların sevgi ve onay gereksinimlerini, ayrıca duygusal desteği yitirme korkularını kullanarak onları kolayca manipüle edebilirler." Çocukların korkusu karanlık korkusu gibi bir şey değildir. (Karanlık korkusunu büyüdükçe üstünüzden atarsınız.) Onlarinki hem kalıcı hem de yıkıcı bir korkudur. Çünkü küçük bir çocuğa göre ebeveynlerin kendisi için beslediği duygulardan daha önemli bir şey yoktur. İyi duygulardan emin olamamak veya terk edilmekten korkmak, çocuk büyüdükten sonra bile kaybolmayacak derin izler bırakabilir. O halde, sevgiyi geri çekmenin en sarsıcı uzun vadeli etkisi korkudur diyebiliriz. Böyle muamele görmüş genç yetişkinler, süregen ve olağandışı bir kaygıdan mustarip olabilirler. Kızgınlıklarını göstermekten çekinebilir ve başarısızlığa uğramaktan korkabilirler. İlişkileri ise bağlılıktan kaçma eğilimi nedeniyle hep olumsuz seyredebilir ve bu eğilimin altındaki neden de pekâlâ yeniden terk edilme korkuları olabilir. (Çocukken sevginin geri çekilmesine maruz kalan kişiler, yetişkinlikte "bu anlaşma koşullarının yerine getirilemeyeceğine karar verebilirler. Diğer bir deyişle, gereksinim duydukları onay ve desteği ebeveynlerinden hiç alamamışlardır, bu nedenle de yaşamlarımı yalnızca diğer kişiler sayesinde hissedebildikleri güvenlik duygusuna ve diğer duygusal avuntulara artık gerek kalmayacak biçimde yapılandırırlar")
·
367 views
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.