Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

Askeri Faaliyetlerin Niceliği Üzerinde Duruluyor
-Siyer kaynakları da dâhil olmak üzere- tarihî nakiller ve bunlara dayanan tarih kitapları; askerî faaliyetlerin, gaza ve cihadın, fetihlerin nitelikten çok niceliklerinin anlatılarıyla doludur. Barış, barış dönemleri, birey, toplum, kültür ve sanat unsurlarına pek yer verilmemiştir. Sanki siyer askerî faaliyetlerin ve savaşların tarihidir. Bu tutumun tarih anlatısına egemen olması askerî tarihi öne çıkarmakla kalmıyor, askerî şahsiyetleri de önemli kılıyor. Öyle ki Hz. Muhammed ve sahabenin veya İslam ülkesinin tarihi sırf askerlerin karar ve eylemleri çerçevesinde resmedilmiş oluyor. Bunun anlaşılır bir nedeni şu ki askerî faaliyetler ve sonuçları çok kısa bir zaman zarfında toplumların hayat standartlarını, biçimlerini ve siyasi yapılarını değiştirebiliyor. Bazen bu değişim çok radikal bir biçimde yaşanıyor. Diğer taraftan geniş bir bakış açısıyla bakıldığında tarih veya siyer o faaliyetleri aşan büyük zihniyet ve kültür dalgaları üzerinden yaşanmıştır. Askerî faaliyetler fiziki şartlar ve ilişkileri yeniden belirlese de toplumsal inşa ve uyum faaliyeti ve süreci yerleşik zihnî kabullerden besleniyor. Bu anlamda aslında insanlığın tarihi muhakkak ki barış zamanlarında ne yaptığımız ve ne yapamadığımızla doğrudan bağlantılıdır. Şurası açık ki savaşarak, toprak alıp vererek, etrafı haraca bağlayarak medeniyet kurmak mümkün değildir. Tarihçiler Müslümanları erhamu'l-fâtihîn (fatihlerin en merhametlisi) olarak değerlendirirler.
Sayfa 98-99
·
114 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.