- "Bedahetlere güven!.. Onlar ruhumuza gökten şimşek gibi düşen gerçekler... Şu gerçeği, bir üçgenin dört köşeli olamayacağı tarzında kafana mıhla ki, neye ve nasıl olursa olsun, insanoğlu, inanmadan, bir gölgedir, su üstünde bir kırışık, bir aksırık, bir hiç!.. Evvelâ, inanmaya inan!.. Onsuz ne biz mevcuduz, ne de başka bir şey... İstersen, bir odun parçasının tepesine sırmalı bir külâh geçir ve ona inan!.. Fakat inan!.. Göreceksin ki, odun parçası, birdenbire, "Burak" kesilecek, dört ayağını yerden kesip havalanacak ve sana, evvelâ kendini, sonra da yeryüzünü fethettirecek... İnanmaya inanır inanmaz, inanmanın da kime mahsus olduğuna hemen inanırsın!"