Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

287 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Kitap o kadar kaliteli ki, bayıldım... O kadar alıştık ki bazı şeyleri kamufle etmeye, görülebilecek olanı örtmeye, örtülmesi gerekeni göstermeye... Sınırları daraltiyoruz bir bir, hep aynı görünüşlere, insanlara, mekanlara alışınca insanoğlu yahut insankızı farklı bir şey görmeye dursun, farklı bir şey duymaya görsün hemen indiriverir en adi kepenkleri aklının ve yüreğinin önüne. Halbuki bazı şeyler görülmeli, bazı şeyler ise edebiyen gizlenmeli. Spoiler içerir bundan sonraki kısmı!!! Elif Şafak bu kitabında öyle güzel bir konuya değiniyor ki gizli kalmış gün yüzüne çıkmamış hakikatleri bir bulut kütlesinin üzerine çıkmış da anlatıyor sanki. İnce ince dokuyor gizli kalmış hakikatleri, görülmekten itinayla kaçınanları, bir kızın çocukken yaşadığı bir taciz olayının hayatının diğer alanlarında onu nasıl bir hale getirdiğini, kimseye anlatamadıkça yediğini, yedikçe şişmanladığını, şişmanladıkça görülmek istemediğini bir bir seriyor gözler önüne. Tek bir olay değil birden fazla kişi ve olay iç içe öyle bir harmanlaniyor ki romanın kurgusuna hayran kalmamak elde değil. Vişne rengi çadırın doğuya ve batıya açılan kapısında ne seyirlik insanlar çıkıyor sahneye, sırf en çirkin ve en güzel hilkat garibesi insanları görmek için tıklım sıklım gelen insanları resmediyor tek karede. Kendi insinden, cinsinden bir insanı sırf dış görünüşü yüzünden seyirliğe çıkarmak ne kadar akıl karı olabilir ki? Bir de yaratılışın verdiği hilkat garibasinden olacak ki görünüşünün çirkinliğini amaçlarına, çıkarlarına kılıf giydirmek için kullanan Keramet Mumi Keşke Memiş Efendi var. Be-Ce oluverir bir anda. Kitaptaki en ilgi çekici yerlerden biri cüce kılığındaki Be-Ce( Keramet Mumi Keşke Memiş Efendi) karakterinin yazmaya çalıştığı sözlük için birilerinin duygularını kendine alet etmesi, sırf sözlüğüne yeni kelimeler eklemek için insanlara yakınlık kurması. Başta her ne kadar insana inandırıcı da gelse bencillik kendini kitabın sonlarında ele veriyor. Sabırla ve bir o kadar yavaş yavaş okunması gerekilen bir kitap, çünkü her bir sayfası aslında bir ders niteliğinde. Zamanında bu kitap hakkında çok eleştiri duymuştum. Evet belki de bazı sayfaların yazılmaması icap edebilirdi, ama maalesef o sayfalar da hayatın kendisi... Keşke öyle şeyler yaşanmasaydi da böyle sayfalar da yazılmak zorunda kalınmasaydı. . . .
Mahrem
MahremElif Şafak · Doğan Kitap · 20194,039 okunma
·
94 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.