Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Gönderi

AKP ve Kadın
AKP'nin kadın hakları söylemi öte yandan "aile değerleri­nin korunması" politikalarının içine gömüldü; geriye sadece aile içi şiddeti önleme politikaları kaldı. AKP'nin aileyi koruma politikası ise Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının kadınlara sağladığı evlilik danışmanlık eğitimleri ve sosyal yardımlar içinde şekillendi. Bu uygulama­lar kadınları aile içindeki geleneksel rolleriyle destekledi; ai­lede yaşlı, çocuk, özürlü bireylere bakan ev kadınlarına sınırlı da olsa mali destekler sağladı. Ailenin korunması anlayışı, bo­şanmaların önlenmesi, şiddete maruz kalan kadınların mağ­duriyetlerinin telafi edilmesi, kadınların ailedeki karı-koca ve çocuk-ebeveyn ilişkilerini kavgasız sürdürebilmesi için gerekli duygusal hoşgörü ve esnekliği öğrenmeleri olarak anlaşılmaya başlandı. Bu uygulamalar içinde kadının insan hakları, cinsler arası eşitlik, aile içindeki bireylerin eşit hak ve sorumlulukları terimleri giderek kullanılmaz hale geldi. Devlet, vatandaşların "haklarını koruma" sorumluluğunu değil, "değerleri öğretme" gibi ideolojik bir misyonu üstlendi. Devlet, aileyi ve toplumu bir arada tutacağı düşünülen "değerler"i, kamu kurumları eliy­le kadınlara, çocuklara öğretmeye çalıştı; erkekler ise bu resmin hiçbir yerinde yer almadılar. Bu "değerler eğitimi" Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Müftülüklerde yeni ve hızlı bir biçimde kurulan Aile Rehberlik Birimlerine görev olarak verildi. Aile koruma politikaları din hizmetleriyle iç içe geçirildi; değerler eğitimi İslam dininin ka­dın ve aile anlayışına uygun bulduğu değerlerle birlikte kamu hizmeti içine monte edildi. Bugün dine dayalı siyasallaşmanın en önemli alanının kadın ve aile politikaları ve doğurganlığın düzenlenmesi olduğunu görüyoruz, bu alan nerdeyse tümüyle dini kurum ve kişilerin alanına bırakılmış görünüyor.
Sayfa 16
·
177 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.