"Bu şehirde güneş doğarken yeni doğan güne şükredilir, üçüncü saatte kutsal ruhun inişi kutlanır, altıncı saatte çarmıha geriliş, dokuzuncu saatte Mesih'in ölümü anılır ve elbette her pazar, kendine özgü şatafatıyla aşai rabbani ayini yapılırdı." Bir Altıncı Yüzyıl İstanbul Romanı. Altıncı yüzyılın ilk çeyreğinde resmi ismi ile Konstantinapolis yani bin beş yüz yıl öncesinin İstanbul'unun romanı. Rengarenk bir yaşamın hızla akıp gittiği ; meydanları, sokakları, dev hipodromu, birbirine karışan ; at sidiği, mangalda et ve gübre kokularıyla, zengin soyluları, fakir halkıyla, herkesin gündüzleri iyi bir Hristiyan geceleri ise günahkâr şeytana arkadaş olduğu dillere destan Konstantinapolis... Manastırlarda keşişlerin, İsa'nın bedeninin çürüyüp çürümediğini tartıştığı, soylularının Kıbrıs şarapları ve metresleri ile zevki sefa alemleri yaptığı, limanlara gelen gemilerle gelen zengin tüccarlar ve tayfaların, kuytu köşelerde ya da Zeuksippos termalindeki özel odalarda kadın ya da erkek fahişelerin sunduğu sınırsız hizmetin sonrasında gün ağarırken Ayasofya'da dua ederken görülmesi olağan şeylerdi. Altmış bin kişilik dev hipodromuyla ; içinde, Trakya da, Kapadokya da meralar da yetiştirilmiş birinci sınıf atların çektiği arabaların yarışları olurdu bu şehirde. Ya Mavi'ler kazanırdı ya da Yeşil'ler. Zengin ailelerin çocuklarıydı Mavi ve Yeşil partizanlar. Sadece araba yarışı taraftarı değildi onlar aynı zamanda politik birer fraksiyondular. Bu şehir çok dilliydi, çok renkliydi, yaşam kaynıyordu. Ama her görünenin bir de görünmeyen yanı vardı. Pornai sokağı ve pornai'ler... 15 /16 yaşlarında daha çocuk denebilecek yaştaki fahişelerin ve ailelerinin yaşamı işte o görünmeyen arka sokaklardaydı. Vee elbette aşk olmazsa olmaz. :-) Justinyen ve Theodora 'nın yoksul bir aileden, zorlu yaşam koşulları ile mücadele edip, Büyük Roma İmparatorluğu yolunda devam eden fırtınalı yaşamları... Kitaba dair anlatılacak o kadar çok şey var ki, ama malum İnstagram uzun uzun yorum yapmamıza izin vermiyor. @naciadıgüzel_ 'in beş yıllık araştırmaları, okumaları sonucunda titiz bir çalışma ile kaleme aldığı bu kitap, trilojinin ilk kitabı. Ben kitabı çokça sevdim, devam kitaplarını da merakla bekliyor olacağım.

Pornai: Maviler ve Yeşiller - Bir Altıncı Yüzyıl İstanbul RomanıNaci Adıgüzel · Alternatif Yayıncılık · 020 okunma

·

345 görüntüleme

Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.

Gönderi

İlkay Yurttaş Koşar