Halı lükstür, sıhhat lüks değildir.
Eller, kollar, gözler, yürekler sağ oldukça eskilerinden daha şahane nice halılar dokunur. Ama ben gidersem beni hangi tezgâhta dokuyacaksın?
Sayfa 34 - Berikan Yayınevi, Ankara, 2003, 2.ciltKitabı okudu
Ancak ağır hastalandığımız ya da öldüğümüz zaman hatırlıyoruz birbirimizi. O yitirdiğimizin ne iyi, ne eşsiz bir insan olduğunu, ne büyük iyilikler yaptığını ancak o son demde anlıyoruz.
Belki de aksi düşünülmeli Arif Nihat Asya abim; lüks arzu edilense, haz duyulansa, bulunduğunda sevinilen ve tadına doyulamayansa, herkeste olamayan ve olandaki de imrenilense "Sıhhat" lüks görülmeli belki, sıhhatli olan caka satmalı ve lüks bir şeye sahip olduğu için sıhhati için herşeyi yapmalı; böyle de düşündüm işte... Felsefeyi severim...