Gönderi

162 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
23 saatte okudu
Amerika doğasını, o zaman halen el değmemiş ormanları, vadileri, nehir ve dağları, doğaya dönüşü, gerçek olanı, insanın içinde taşıdığı alevi harlayan bir istekle savunan Thoreau, Emerson'nu okuduktan sonra Whitman şiirleriyle tanıştım. Whitman çok sade ve yalın dille anlatıyor, tıpkı doğa ve hayat gibi, ancaq doğada olduğu gibi Whitman şiilerinden de hayat ve saflık fışkırıyor. Hiçbir ayrım yapmıyor, köleyi de kadını da, işçiyi de, savaşı da, fabrikayı da bir şekilde insan ve doğayla ilgili olanları, yani herşeyi kutsuyor şair. Engin bir hoşgörü sergiliyor, yaşadığı dönemi gözönüne aldığımız zaman çok cesur bir davranış sergiliyor belki kendi bile farkında olmadan. Kitabı kısa zamanda bitirdim, oldukça az alıntı yaparak, çünki hiçbir cümleyi bağlamından koparmak istemedim, her şiiri gibi kitap da bir bütün olarak kavranıyor. Kadın, erkek ve cinsellikle ilgili dönemine has olmayan mısraları var, sadece mısra olarak okunduğunda anlam kaybına uğrayacak fikirlere sahip, ancak Whitman toprağa düşen tohumu, okyanusa karışan nehri nasıl görüyorsa kadınla birleşen erkeyi öyle görüyor, utanılacak birşey değil, doğanın parçası ve olması gereken birşey gibi tasvir ediyor, bu şehveti ve hazzı okuyucuya oldukça etkili bir biçimde aktarıyor, tıpkı ölümü, sevinci, geceyi, güneşi aktardığı gibi.
Çimen Yaprakları
Çimen YapraklarıWalt Whitman · Sel Yayıncılık · 2015613 okunma
·
170 görüntüleme
Yorum yapabilmeniz için giriş yapmanız gerekmektedir.